Ana içeriğe atla

yazdığım en kıymetli yazı


biraz beklemek istedim yanıtlamak için.nihayet ben de emzirme sobesinde ebeyim.soru -cevap şeklindeki halini konu gibi anlatıp yaşadıklarımı paylaşmak istedim.aslında çok pratik de bir yol sunmuş blogcu anne ve bu grubun yöneticileri blogu olmayanlar facebooktan anket şeklinde rahatça ve kısacık yanıtlasınlar demiş.çok da güzel etmiş.

malum 2 çocuk annesiyim .oğlan 9 yaşında kızsa 7,5 aylık henüz.ben yıllar öncesinde daha bebek sahibi olmadan bile emzirmenin ne derece önemli ve hassas bir konu olduğunu okumuş,öğrenmiş,özümsemiştim.ne pahasına olursa olsun doğacak çocuklarımı 2. yaşları dolana dek emzireceğimi henüz üniversite yıllarında dost sohbetlerinde konuşurdum.

ben birkaç gün zar zor anne sütü almış ,şanssız bir bebekmişim.her ne kadar en kaliteli mamalarla beslenmiş olsam da annemle aramda daha minicikken kuramadığım bağ kazık kadar olduğum şu zamanlara dek süregeldi ve böyle de gidecek sanırım.o en derin, en kutsal ,bebeği içinize içinize sokarcasına müthiş hisler veren emzirme ritüeli ne sıradan ne de boş bir iş.anneyi anne yapan asıl nokta orada saklı işte.kendinizden,özgürlüğünüzden,rahatınızdan asıl en çok ödün verdiğiniz iş bu.dünyanın en ağır işçiliği adeta.yaz sıcağında yapışa yapışa,gecenin en tatlı uykusunda son bir takatla ve sabırla.ve yine bence taşımak değil emzirmek en güç olan tarafı anneliğin.

ülkedeki anne sütü yaygınlığı çok da araştırılmayan, daha doğrusu gerçek bir genellemeye tabi tutulmayan bir süreç.genel anket düzenleyicilerinin başvurduğu en pratik yol olan belli şehirler(ist-ank-izmir-bursa-adana-diyarbakır) üzerinden belli sayıda katılımcıyla yapılması tekniği ne kadar sağlıklıdır su götürür bir şey aslında.ben köken olarak iç anadoluluyum.özellikle  anadolu kesiminde yüksek oranda emzirmenin tercih edildiğini hatta bu sürenin çocuk 2 yaşlarını neredeyse geçene kadar yoğunlukla sürdürüldüğüne  şahidim.anadolu kadınlarda emzirmekten vazgeçip başka beslenme tarzlarına yönelmek önce aile sonra toplumsal olarak tepki çeken bir eylem.oralardaki kadınlar emin olun %90lara varan oranlarda bebeklerini kendi sütleriyle besliyorlar.hem kendi ailem ve akraba çevrem olsun hem eşimin tarfındakiler olsun son 10 yılda doğurmuş ne kadar kadın tanıyorsam hepsi çatır çatır anne sütü verdiler ,veriyorlar bebeklerine.bu bir kültürün sonucu çünkü.

asıl batıda ve kıyı bölgelerde  durum vahamete gidiyor olabilir.hatta bizzat arkadaş çevremden gözlemlerimi aktarabilirim.hamile olan avukat arkadaşıma,lütfen sadece 6 ay değil bari 1 yıl bebişini emzir dediğimde ,"oldu canımm 6 ay bile daralırım ben işlerim var deli misin" cevabı almıştım.iş yerinden samimi olduğum bir mühendis arkadaşa ise her iki oğlunu ne kadar emzirdin merak ettim dediğimde ,"birini 7 birini 5-6 ay gibi emzirdim.ay baktım sarkacak göğüsler bıraktım hiç uğraşamam yani "cevabıyla karşılaşmıştım.bu örnekler çoğalır da çoğalır.

ben oğlumu tam 24 ay emzirdim.ayşe ezgimi de güzel güzel emzirmeye devam ediyorum.oğlum doğduğunda iş hayatım yoktu.evdeydim.10 aylıkken karşıma çıkan birkaç fırsattan sırf emzirme dönemim bitmesin ve oğlumun ruh sağlığı her şeyden daha önemli diyerek vazgeçtim.üstelik maddi yönden neredeyse tükenme noktalarında ve bir maaşa kesin olarak ihtiyacımızın olduğu bir dönemdi.eşim sonuna kadar yanımdaydı.gerekirse daha az yeriz daha az giyiniriz ama oğlumuz sağlıklı olsun,bırak şimdi çalışma demişti.

kızıma hamileyken devlet memuruydum.bu kesinlikle çok büyük bir şans.özel sektörün bin türlü ahkam kesen tavırlarını ve beceremiyorsan çek git şeklindeki aşağılayıcı söylemlerini çekmek durumunda kalmadım.tüm rapor hakkımı ,yıllık izinlerimi rahat rahat kullandım.doğumdan sonra 3 ay doğum iznimi,ardından da kalan rapor ve yıllık izinlerimi aldım.bunlar bitince ücretsiz doğum iznine ayrıldım.kızım 13 aylık olana dek evdeyim,bebişimin hizmetindeyim:)

çocuklarımı ev dışındaki ortamlarda emzirmek ,ulu orta yerlerde tabi çok sıkıntılı.görünmeyen,adı konulamayan toplumsal bir baskı var aslında.sanki çok acayip bir işmiş gibi yaptığımız."ne var yani senin anan da seni böyle doyurmadı mı uleenn "diye bağırası geliyor insanın.arabanın içinde emziriyorum yakayı bağrı iyice kamufle ederek:)dışarıda bebek bakım odası olan yerlere gidiyorum.kimisi dar,kimisi pis,kimisiyse hayli güzel.artık bahtıma ne çıkarsa.

emzirme konusunda hiç bir desteğe ihtiyaç duymadım .son derece doğal bir süreç olduğu için ve asıl işi bebek yaptığı için olay kendi akışında seyretti.ama eşimin inanılmaz moral desteği benim hep rahat,sinirsiz olabilmemi sağladı.olur da çocuğumun sütü gider diye özellikle ilk bebekte dört döndü diyebilirim etrafımda:)

emzirme sürecini baltalamayı seven bir grup var aslında .hemen her yerde sizi buluyorlar.tuhaf bir şekilde her vilayette var bunlardan.amip gibi çoğalıyorlar sanki.özellikle oğlum 1 yaşını geçince "bırak daha ne emziriyorsun "diyen epey insanla karşılaştım.ama sabırla da bunu niye yaptığımı anlattım.

emzirme reformunu sonsuz destekliyorum.manifestonun her bir noktasına imzamı çakıyorum.ve her kadının doğursun doğurmasın (bir gün başına gelebilir mantığıyla)arka çıkmasını ,medyada yaygınca yer bulmasını,devletin ciddi adımlar atmasını çok çok istiyorum.

ve ne olur bu yazıyı okuyan her kim bu hareketten habersizse şurayı tıklamanızı rica ediyorum.

Yorumlar

  1. Yazınız çok güzel olmuş maalesef kendini düşünerek hareket eden anneler çok fazla. Ben ikizlerimi 6 ay emzirdim ve bıraktıklarında hüngür hüngür ağladım resmen ben bıraktırmadım ikisi de kendisi bıraktı ve ne kadar uğraşırsam uğraşayım bir daha tutmadılar keşke ben de 2 yıl emzirme şansına sahip olabilseydim.Benim de etrafımda var sırf sırtı ağrıyor uykusuzluğa dayanamıyor diye 2,5 aylıkken bebeğini emzirmekten vazgeçmiş bir arkadaş bile tanıdım maalesef.Böylelerine sorasım gelmiyor değil "o zaman niye dünyaya getirdiniz"..

    YanıtlaSil
  2. Cok guzel yazmissin. Helal diyorum emzirmenin hakkini veriyorsun. Ben burada bir suru anne gordum kendilerini sutlerinin yetmedigine inandirip hemen ek gidaya basliyorlar.

    YanıtlaSil
  3. canım benim süper yazmışsın..emzirme hakkında daha iyi bir yazı okumadım bugüne kadar..eline sağlık tatlım...

    YanıtlaSil
  4. Bende sonuna dek emzirme taraftarıyım ve çok çok önemli fakat bizdede kızım 10bucuk ay oglumsa 11 bucuk ay emdi,içimde üzüntüdür daha fazla emmedikleri için.

    YanıtlaSil
  5. ay ben tek laf etmeyeceğim bu konuda.. kimseyi de kınamamalı insan.. o emzirmiş, bu emzirmemiş, canı istememiş, çişi gelmiş, üşenmiş vs. bana ne diyeceğim izninle Sitarem. Kerim emzirmeyi bırakıyor gibi oldu, pıt pıt attım. bazen elde olmuyor biz bilemeyiz ne olduğunu:)

    öperim

    YanıtlaSil
  6. Çok acılı bir süreçti ama 1 yıl emzirdim ben de. mastit olmuştum ve her seferinde kanıyordu göğüslerim. Yüzünün haraketlerini izlemeye bayılırdım emerken.

    YanıtlaSil
  7. benim sütüm çok azdı en başından beri, ilk bir ay inat ettim sadece sütümle besleyeceğim diye, ama bebeğim doğum kilosuna bile gelemedi, sarılığın eşiğinden döndü rengi falan değişti, doktordan da aç bu çocuk gelişimini engelliyorsun diye azarı yiyince mama takviyesine başladık. malesef sütüm gittikçe de azaldı, kuzum da son bir haftadır çektikçe doğru düzgün süt gelmediği için emzirmeye kalktığımda kendini yırtarcasına ağlıyor. uyurken bile almıyor mememi. sağıp veriyorum ama o da hakkaten üç beş damla çıkıyor artık :( sen şimdi ben az emmişim annemle bağ kuramadım deyince feci üzüldüm :( keşke ben de öyle 2 sene falan emzirebilseydim, baksana 6 ayı bile tamamlayamayacağım bu gidişle :(

    YanıtlaSil
  8. ikiz annesi;hem ikiz sahibi olup hem de onları 6 ay dahi emzirmek madalya takılası bir çaba helal olsun sana.ahh ben keyfi kaçmasın diye emzirmeyenlere illet oluyorum.

    tazecik;umarım sen de sorunsuz devam edersin.okulunu ve ailenin söylemlerini hiiiçç kafana takma.bol bol gelsin sütün:)

    neşeli şey;ayy canım çok tatlısın.baksana kendi blogunda döktürüyorsun burda 2 satır yazmışsın.nasıl tutabildin kendini.bi daha gel.bunu saymadım:)

    ayşen;çabalamışsın ne güzel.hiç umursamayanlar dolu.hem oldukça uzun bir süre yazdıkların.yetmiştir canlarına:)

    delişim;delişmişsin şeker.sankim sankim kızmışsın tilt olmuşsun birtakım kişilere gibi geldi.salla boşveeerr:)

    idanın annesi;mastit berbat bir şey.bir arkadaşımın başına gelmişti hem de daha ilk aylarda.geçmişler olsun.

    fragola;ben daha çok üzüldüm şimdi.ne yazdığımı boşver sen.ana-kız arasında sadece sütle mi olur bağ.başka yönleri de eksik bırakmışız demek ki.daha 52 günlükken işe başlayan,sürekli çalışan ,eve hayli geç gelen,yavrusuna değil mutfağa bulaşığa koşan bir anneyle ne kadar olabilir ki yakınlık.sen bebişine hep zaman ayır ben de ayırayım.yalnızlık hissetmesinler varken bile:(
    dr ne diyorsa onu yap.sen elinden geleni yapmışsın baksana.lina aç kalmasın annesi.

    YanıtlaSil
  9. öncelikle merhabalar :) ve teşekkürler ziyaretiniz için.

    emzirmeyi keşke herkes bizler gibi önemsese. ben de bebeğim kendi bırakana kadar ya da maksimum 2 yaşa kadar emzirmeyi düşünüyorum. oğlum 10 aylıkken kendiliğinden bırakmıştı ama kızım daha istikralıymış gibi geliyor bana. bakalım artık.

    YanıtlaSil
  10. Dogru soyluyosun ama cok imreniyorum sen ve senin gibilere ne yalan soyleyeyim, masallah hep bol bol sutun olsun, emzirmek bambaska bisey, neyse 4 ay da olsa az da olsa anne sutu aldi kuzucum buna da sukur :)

    YanıtlaSil
  11. gönül hoşgeldin.10 ay güzel bir süre yetmiştir canına,kızın daha hevseli çıkar bakarsın.

    fragola;için rahat osun.bak yine diyorum.sen uğraşmışsın,çaba sarfetmişsin hayatım daha ne olsun.üzülme maaşallah çok sağlıklı görünüyor resimlerde şirine.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm