Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

benden haberler:)

işte burada rehabilite oldum:) yorgunluk ve sonbahar.bööö en gıcık olduğum ikili yine yan yana.oysa yazacak ne çok şey birikti.günler geldi geçti hatta esti etrafımda .şimdiyse durgunluk vakti. en çok durulunca hissediyor insan yıpranmış ve nefessiz kaldığını.evin şirin canavarları bir yandan iş hayatımın garip sirkülasyonu bir yandan ve en ötesi sağlık durumum her yandan sarmış durumdaydı beni. ben buralarda yokken hastane koridorlarında fizik tedavi süreçlerindeydim.her gün dozu bir başka alem olan elektrik voltajına maruz kaldım ki evlere şenlikti halim.diğer yandan hani şu nefretle gittiğim iş yerim var ya orası karmaşıklaştı hepten.amire hanım sultan meğer içten içe garez olurmuş da bana derdini diyemezmiş. epey tuhaf görünümlü işkence aleti edasında bel egzersiz zamazingosu:) ücretsiz iznimden dönüp ara sıra hem yıllık iznimden hem rapor hakkımdan ziyadesiyle faydalanmam bir de şu en son gittiğim fizik tedavi kadını çileden çıkartmış. çok da fifi:)kalkıp demez mi "

zaman bitecek işte

bugün buradayım ya yarın son günüm tahminimden daha mı yakın kimse bilmiyor değil mi ben dahil herkes ama herkes "geçseydi şu günler" ahı vahında oysa ya hiç zaman kalmadıysa ya bir hastalık tutuverdiyse bizi "hey sen 3 günlük ömrünle mi savaşıyorsun" deyiverse birileri çıkıp ta sarsılır mıydım sarsılır mıydın ve yoklar mıydın içini "ne çok boşa ağlayışım"diyerek ben yokladım saçmalamışım saçmalamaktan hiç usanmamışım "şu çocuklar bir büyüseydi"sözünü milyon kez tekarlamışım "utan kendinden,utan ve sarsıl" bu sözü haykırarak deme vaktidir demezsem bir vakit geldiğinde "ahh gençliğim" diyecek dönülmez yolların ufkunda olacağız velakin vakit te epey bir geç olacak:( bu şarkı eşime bu şarkı bize, ve bizim gibi sevenlere,bizim kadar aşkı özleyenlere

Devlet Okullarının Gözü Mü Çıktı?????

Bu mevzu pek derin pek hassastır, bilirim. Ancak el atmadan duramayan,fokur fokur kaynayan bir iç dünyam var benim. İki kelime etmeden meramımı dile dökmeden kendime gelmemin imkan ihtimali yoktur. Son 20-25 senedir- devlet okullarına bakış elem tere fiş,kem gözlere şiş boyutuna ulaştı. Bu boyut velilerin çocuklarını maddiyat elverdiğince özel okula yönlendirmesi doğrultusunda oluştu. Sürekli değişen sistem sorunu, yoğunlaşan ve adeta yozlaşan sınav sistemi bu durumu körükledi alenen. Durdum düşündüm,   arpacık kumrusu gibi; Anam-babam yakınıyor, ben vaktiyle söylendim durdum,  şimdiyse oğlumla beraber bin türlü laf sayıyoruz bu çarka, değişen hiç mi bir şey yok? Var elbet, hatta sorun değişimin ta kendisi! Vardığım sonuç bu. Habire değiştirilen bir sistem,sistem midir? Bunu sorgulamak lazım bence. Ortadaki sorun, devamlılığın esas alınmaması zannımca. Yerleşik bir düzeni teknoloji nimetlerini göz ardı etmeden, batı literatürüne sırtını dönmeden sürdürülebilir kılamayan garip b

YAZAR OLDUM

bu sevinci paylaşmazsam olmaz.tarihe not düşmezsem hiç olmaz.Alternatif Anne yarışması dolayısıyla beni tanıyıp kendileriyle yazarlık yolunda devam edip etmeyeceğimi soran Gülüş Hanım ve ekibiyle artık aynı dergide buluşuyoruz. umarım daim olur . işte yazar sıfatıyla yayınlanan ilk yazım.

söz yok foto var

2011 yılının Alternatif Annesi benim,var mı itirazı olan:))

evettt nihayet tescillendi,ödüllendi okuduğunuz bu hatun.hiç öyle havaya filan girmeyin boşa en alternatif ben alternatif hihohaaaaa:))) "nerden çıktı ayol bu afra tafra" diyenlere,"amaaan yemişim ödülünü hadi ordan" söylemi edenlere veyahut "afferin kız kedi olalı bir fare tutmuşsun yaftası yapıştıranlara işte şu linki sunmaktan şeref duyarım:)) siz bunu okuyadurun ,ben bu ara epey meşgul ve hastalık dolu hayatımı düzene koymaya çalışayım.hani derler ya geldi mi üst üste gelir diye aynen öyle oldu ve ben bayram ertesi habire rektefeye çekiyorum kendimi. bel fıtığım sayesinde oturamaz,migrenim sayesindeyse okuyamaz hallere büründüm.üstüne pasta cila olarak babam ufak çaplı bir ameliyatın kollarına bıraktı kendini.çoluk çombalak ortada kalmasın diye bir de görümcemi getirdim taa sivas illerinden sazı çalına çalına:) ev curcuna,kız bütün gün memme diye ağlıyor.kastettiği şey "anne" aslında.elinde terliklerim evden işe ya da hastaneye her çıkışı