Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ıkındım ve çok sıkıldım:)

zor pek zor iş bunlar.yaşım mı geçti nedir dedim koca kişisine .yok ya alakası yok dedi.kız olmasa benim elimden ne kurtulurmuş.vayy dedim ver gazı ver gazı:) evet geçti gitti şükür.testler ,konular ,sorular sorgulamalar arasında tam bir kaosun eşiğinden sınavları hallettim. facebook sayfamda aynen şu cümleyi kullandım;vee sitare 3.sınıfa merhaba der:)hala sayfama bakıp beğene tıklamayan varsa yandaki resim gibi olsun:)) bir boşluk hissiyle birlikte huzurun verdiği mutlu bir duygu salınımı içerisindeyim.tamam kendimi vere vere çalışmadım hatta sadece 3 gün asıldım derslere ama stresi ne biçim mahvediyormuş adamı. hani bir deyim vardır ;burnundan kıl aldırmamak diye.aynen o durum bende zuhur etti hafta sonunda.esiyorum gürlüyorum,oto moka kızıyorum.ne şanslı kadınsam artık er kişim halden anlayan cinsinden çıktı da "tamam canım tamam hayatım sakin ol ben hallederim "nidalarıyla coşkunluğumun önüne doğal setler çekti.beni dizginleme gayretine girdi. ee kolay mı düşünün t

fena halde ders çalışıyorum

fena derken günlerdir değil.aklım geç geldi canım hiç istemedi.öööff ya dedim durdum hevesimin gelmesini bekledim.baktım o da gelmedi.ee bari ben huzuruna gideyim dedim.hevesim kaçtı gitti:)) zorlaya zorlaya test çözüyorum.ıkına sıkına kitap karıştırıyorum.sonumu hiç iyi görmüyorum.hayırlara çıksa bari halim. 2 gün boyunca sınav var.öff püff.sık dişini güzelim diye diye kendi gazımı kendim vererek gidiyorum.haydi bre bismillah.

HEPPİ BÖRTDEY HEPPİ BÖRTDEY HEPPİ BÖRTDEY TU YUUUUU

minik kuşum,son aşkım,biricik kızım annesinin herbir şeyi geçen yıl bugün 9.30 da hayata merhaba dedi.o günden beri evet hayatım daha zor ,daha karışık daha yorucu ama asla olmadığı zamanlar gibi sıkıcı değil. hayatımıza iyi ki geldin nur tanem.hoş geldin sefalar getirdin. yüreğimden süzülen tüm sevgileri versem sana elimdeki kalemle tertemiz bir kader çizsem dünyanın tüm iyilerini toplayıp önüne sersem gözyaşlarından arınmış huzurlu bir hayat versem her yeni yaş aldığında kalbin mutlulukla taşsa yalan riya görmeden kocaman bir ömrün olsa bir tek isteğim var senden kendin olmaktan vazgeçme sen hep dik durdukça bil ki ardında  olacak bu anne.

bulaşık makinesi,mim,oyuncak trompet

biliyorum aklı evvel bir başlık oldu bu.hatta deseniz ki bu kelime öbeklerinin herbirini al ,bir cümle oluştur.anlamlı tek bir cümle kuramam itirafımdır:)lakin ben bu kelime öbeciklerimle öyle bir yazı yazarım ki seyrine doyum olmaz:)yani o kadar muhteris,o kadar muktedir o kadar mahirimdir:)artık açar açar bakarsınız gugılda m'li sözcüklerimin manalarını:)) Bulaşık Makinesi ;zavallı emektarım,15 yıllık yakın dostum,yediğim her lokmayı bilen ,yıllar geçtikçe bardaklarımı matlaştırıp mahveden,en reklamlı tabletlerden aldığım halde kirlileri 90 dk.nın sonunda yarı kirli halde veren caaanım sağ kolum.dün itibariyle kendisini ebedi yolculuğuna uğurladık:) üzgün ve kırgınım aslında.yenisi gelene dek muhteşem pürüzlük ve narinlikteki?! ellerim sıcak sudan sıcak suya girecek aloe vera katkılı sıvı deterjanımla ölçüsüz bir aşka bürünecek.şimdi klavye tutan eller akşama kirli tabak tutacak.bu bana reva mı a dostlar sorarım size:))) neyse uzatmayayım ,bana acilinden bir bulaşık makines

cumartesi gel-gitleri 3

oğlum adımla soyadımızı tespihle şekle dönüştürmüş,bilin bakalım benim adım neee:)) ***yine geldiler.ay evet farkındayım hiç gitmiyorlar ki benden:)eleştirmeden duramam yazmadan nefes alamam.gördüm,yaşadım,yazdım demeliyim.bu blog ne için var sahi.dök içini dökebildiğin kadar.ay böyle bir şiir mi vardı?gugılladım yanından teğet geçiyor ancak şiirin;aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun...muş:))olsun be sizi mi kırıcam:) ***çıt çıt çedene çekirdek ailemle yine bir avm gezentisinde seyri temaşa ettik.malum üzere kız artık pusetinde durmuyor.2 yaşında çocuğu gezdirir gibi ,yürüdük habire .bir parmağımızı tuta tuta resmen tur attı koca avm'de:)dönen bir bakıyor dayanamıyor bir daha bakıyor.kısacık da bir etek altında ,pıtır pıtır gezenti.iyi ki doğurmuşum kız senin anan ölür ölür sana diye diye öptüm,sevdim. ***acıktık oturduk bir şeyler yiyelim dedik.eşim aldı getirdi masaya.lakin kız acıktı.yanımda kavanoz maması ,önlüğü,kaşığı,ıslak mendili,suyu ne varsa masaya ya

Gülben Ergen ve düşündürdükleri

Kimi insanların hayatları gerçekten zordur.türlü çalkantıların içinden hep dimdik çıkmak zorunda kalırlar.sanki kaderleri hep bu savaşların galibiyetine bağlıdır.işte onlardan birisi Gülben. Öyle şarkıcı ,oyuncu merakım yoktur aslında.tv’de yahut sokakta görsem mutlak bakmalıyım dediğim kimse hiç olmadı.peki neden bu yazının başlığı magazinel değeri son günlerde tavan yapmış birinin adı?çünkü o boşanmak üzere olan 3 çocuklu bir anne. Sebepler şu veya bu .gerçeği sadece onlar biliyordur eminim.bizim duyduklarımızın hepsi laf salatası bence.”klasik erkek aldatmasının evsel izdüşümü”gibi bir kanı yaratılıyor medya denen canavarımsı çarkta.birkaç programda ısrarla ele alınması,aynı zamanda 3 çocuk babası olan bir adamın yerden yere vurulması ve yine o çocukların annesi olan kadının “ama o da şunu yapmalıydı, şöyle etmeliydi   ” denilerek adeta topa tutulması   irite etti beni. Çok beğendiğim duayen bir tiyatro sanatçısı Ayla Algan konuştu dün.dinlerken ağzım açık kalakaldım. ”erkek için

güneşi gördüm güneşi gördüüüümm:)

   nihayet eve sızan güneş hüzmeleri ve çocuklarımın neşeli hali    filmden milmden bahsedecek değilim caanım mayıs gününde.ay nihayet bahar geldi yahut yaz mı demeli:)adı her neyse,güller gülistanlar açtı içimde.ben kendimi böylesi güneşe aşık bilmezdim.meğer ruhumun inatçı huzursuzluğu bir türlü terki diyar etmeyen bulutlar yüzündenmiş.    dişleri büyümüş de gülüşü değişirmiş    gökyüzü en yakışan maviliğinde,güneş bolca ama yakmıyor bedenimi.güneşin tüm güzelliği sarıp sarmalaması sadece.hani özlenen anne sıcağı gibi:( illa dedim eşime illa bizi çayıra çimene götür.zaten elektrik voltajına tutulmuş santrifüjlü aletler gibiyim son 1 yıldır:) bakınız santrifüj :)) gittik.bursayı bilenler botanik parkı da bilirler.bilmeyenler meraktan ölürüz biz olmaz ki ama derlerse bu post resim dolu zaten.yok yetmez derseniz şurası işinizi çözer belki:)   arkada uludağ   yaylım yaylım yayıldık çayıra çimene.kızım derin uykulara geçti oğlum sinir katsayımı

cumartesi gel-gitleri 2

***minnoşumu ilk doğduğu aylarda oğlumdan kalan ve her yeri sapasağlam olan bebek arabasına koyup gezdiriyorduk.ne yalan söyleyeyim modelinin eski oluşu,her bir yerinin ayıcık resimleriyle süslü olması ve lacivert rengi hep rahatsız etti kafamı.yok dedim olmayacak böyle.illa yeni ve hoş bir arabası olsun kızımın.eşim duramadı çeneme ,aldık:)resmi yanda ,detayları  işte burada  4 ay kullandığımız yeni arabamız.evet saltanat 4 ay sürdü.ne mi oldu.eşek sıpam içine koyduğumuz anda çığlığı basıyor.illa inecek iki ayağının üzerinde arzı endam edecek.artık vitrin camı mı olur yol üzerindeki bilumum heykel,ağaç,bank mı olur ne bulursa tutuna tutuna sıralayacak.saatte 0,3 km.yol katediyoruz sayesinde.eşimin yüzüne bakasım gelmiyor tabi."gittin aldırdın ya bana o zımbırtıyı ,hiçbir şey demiyorum daha sana" der gibi bakıyor çünkü:) ***günlerdir uyku sorunsalında kıvranan kızım bu gece uyudu.uyudu dediysem 3,5 saatte bir mırıldanma şeklinde.onu dahi duymamışım.çok bitkin ve gergindim.ko

beni anlatan cümleler

sevgili özlem hoş bir konuyu mim dünyasına taşımış ve sormuştu "neden blog tutuyorsunuz,nasıl blogcu oldunuz"diye. epey vakit geçti üzerinden evet:)  "ohooo nerdesin kızım sen" diyenleri duyuyorum,kafamı bozmayın tek ayak üzerinde dizerim sizi:) hah şöyle hizaya gelin,okuyun yazımı papaz olmayalım:) aslında şöyle afralı tafralı müthiş bir hikayem yok ama anlatacağım birkaç mevzu var elbette.çocukluğuma insek diyorum.ıııığğğ mı dediniz.tamam tamam o kadar kötü değil:) ilkokul 5.sınıftaydım çok iyi anımsıyorum.ama konusunu hatırlamadığım bir kompozisyon yarışması açmışlardı okul çapında.öğretmenim "sen de gir sevgi hadi" demişti güzel bir okulda okudum. işte burası merak edenlere.ve ilkokul öğretmenim hala aynı okulda aynı yerinde.ellerinden öpüyorum Refiye hocam seni.öğrencin seni bulacakken sen buldun beni facebooklarda:) mahallemizin okuluydu.öyle şimdiki muhallebi çocukları gibi 40 km ötemizdeki okula servisle filan gitmedik biz.taban

gülelim istedim

nette gezinirken birkaç resim takıldı gözüme.güldüm hoşuma gitti pek çoğu.madem ben gülüyorum başkaları da gülsün,günleri neşelensin dedim.fena mı yaptım:))                          ohh be nihayet yaz geldi de rahat rahat işimi görüyorum:))                           terasta olsak güneşlenirdim anne,floresanla nereye kadar??                            epeydir merak ediyordum,gördüm işte gördümmmm:)                           biri bana çatal verecek mi artıııkkk,sinirleniyorum amaa                                  anne kırmızı arabamı sen mi sakladın buraya??                     tamam tamam bekleyin geliyorum son vidayı da sıkayım bitecek:)                                                  savaş mı çıktı,ne bu yaaa                         olamaaaz imdaat bu kadar çirkin bir kardeş istemiyorum beeenn                               açın len number one fm i,tam moduma girmişimm                 size kardeş mardeş istemediğimi daha kaç kez söylem

günümüz münümüz kutlu olsun topyekün

oğlumun hedayesi,babası hediye bulamayınca bunu yaptı yavruss:) ha haaaaayt.günmüş.anne günü.oldu canımmm.bula bula pazar gününü mü bulmuş bu gıcık atalar.çok kınadım çoook.caaanım cumartesinin dibine beton mu döktüler de ayaklanamıyor.öff ve de püff. koca kişisi elde kumanda formula 1 zımbırtısında,oğluş ve de komşunun oğluşu aynı hizada boy boy dizildiler kanepeye.olmaz ki ama.cık cık.bugün benim günüüümm. gerçi her ne kadar koncam sabah kahvaltısında yine her pazar ritüelinde olduğu üzere sucuklu tostumu ve portakal suyumu hazır ve naaazır ettiyse de,akşam yıkanmış tabağı çanağı makineden dolaplara düzgün tertip koyduysa da,kirli bilumum mutfak zımbırtısını boşalan makineye yerleştirdiyse de,sofrayı toplayıp üstüne kahvemizi yaptıysa da,bin zahmetle renkli ve beyazları ayırarak  zavallı işaret parmağımla düğmesine basıp çalıştırdığım çamaşır makinesini yıkama bitince boşaltıp,balkondaki iplere -önce silerek- astıysa da ı ıhhh benim günümde oturmuş formula 1 izlemesine kafayı

seni sevemiyorum anne

bir anneler günü daha geldi çattı.içimde ne patlayan bir şimşek ne çocuksu bir heyecan var.içimden sana hediye almak gelmediği gibi cebimi alıp "anne"demek bile zul geliyor son zamanlarda. çok kırgınım,çok küskünüm sana anne.yıllardır birike birike tortulaşan ızdırap verici söz ve hallerin artık ruhumu eziyor beni yaşlandırıyor."annen o senin,seveceksin arayacaksın her daim"laflarına sürekli hedef olduğum zamanlarda hep kursağımda acı duyuyor ,anlatmak haykırmak istiyor ama yutkunuyorum anne. saksıda tek kökü olan bir çiçek gibi,kavanozda minicik bir balık gibi yapayalnız,insansız,kardeşsiz ,akrabasız büyüttüğün bu çocuk ,içine attığı sıkıntıların ne denli büyüdüğünü şimdi anlıyor anne. çalışan anne olmana hiç sözüm olmazdı lakin her akşam babamdan sonra eve dönmenden,gelir gelmez mutfağa girişmenden ve kahrolası ev işlerini gece neredeyse yatana dek sürdürmenden bıkmıştım anne.hiçbir haftasonunda sadece beni alıp yanına ne bir sinemaya ne bir etkinliğe götü