Ana içeriğe atla

saçmalıyorum biliyorum


bugün ayşe ezgi hanfendinin son aşısı yapıldı.18 ayımız bitti böylece.sabah stresle kızı hazırla kendimi hazırla derken gayet saçma bir yere konuşlanmış sağlık ocağına vardık.iğne çile demek hep bizim literatürümüzde.ayşenin ölçme tartması bitince bir ağızdan bir bacaktan bünyesine dahil oldu aşılar.ağlamak tabi ki bonusumuz.ana olarak için yansa ne yanmasa ne.yok ben aşısız da korur kollar beslerim mi diyeceksin,marjinal tavır takınayım şunlara aşısız çocuk nasıl da adam edilir mi diyeceksin.ay yok o kadar güçlü değilim.iki ağladı sustu işte.

bana da abuk subuk sorular yönelttiler.sadece şahsıma mı denk geliyor anlamadım gitti.sana ne be hemşire hanım boyumdan kilomdan ,obez olma yolundaki dik ve gururlu duruşumdan.sen kıza bak,ben kendi yolumun yolcusuyum."yok "diyor "kilo vermeniz lazım,lütfen tatlı yemeyin,yerseniz de sütlü tatlı tüketin".oldu canım başka?diyemedim yüzüne.içimden gerildim gerim gerim.biliyorum boyla kilo arasındaki 10 birimlik farkın beni ...ok yoluna sürüklediğini.ve evet çabalamıyorum.öküz gibi yiyorum daha doğrusu öküz gibi tatlı yiyorum.sordun mu kafan rahat mı diye,sordun mu sinemaya tiyatroya hatta merakından çatladığım bienale gidebiliyor musunuz diye.yok sormadın bile.yeme diyorsun sadece yeme.

sosyal hayatım var mı ki benim güzelim.ben ilim irfan yuvalarından öksüz kalmış ucube anneliğime nasıl fit bir duruş sergileyeyim.aklım selim mi yüreğim geniş mi.kendi kendime verdiğim ara gazlarım olmasa hep hava gazıyla suni teneffüs yaptığım besbelli değil mi.

yok anlamazsın,anlayamazsın.anlamak için bu noktadan bakman lazım dünyaya.anlaman için darlandıklarıma birebir darlanman lazım.yumruklarınla kendini gebertme hissinin gelmesi lazım.ama havaya bu sözlerim biliyorum .benimki de kürek çekmek boşa.

zar zor döndük eve kızla.yolda ağlaması sürdü.dedim ya saçma bir yer seçmişler kondurmak için sağlık ocağını.ne otobüs ne dolmuş hiç bir şey geçmiyor.hayır taksi çağırsam o dahi gelmez,yol pek yakın abla der geri döner eminim.ama çocukla olmuyor işte.kah kucağıma aldım kah yürüttüm.bir yandan da belimdeki fıtık başladı mı ağrımaya.içimden hem küfür hem dua bir arada çıktı durdu.o sinirle girdim eve.

dışarısı gün ışığı doluydu,burasıysa mahzen gibi geldi gözüme.karanlık,kötü,izbe bir ev.güneş almayan,ters konumda,sokak arası evlerden.aptal bir günümde salak bir ısrarla illa tutalım burayı dediğim ve şimdi nefret ettiğim ev.anıra anıra ağlamaya başladım bu kez.oğlumun şaşkın bakışlarına ve içten içe"tamam annem sıyırdı kesin"şeklinde hislere bürünmesine inat. mecburen kapalı tuttuğum,karşı komşuyla pırt etsen duyulur mesafede oluşumuz hasebiyle hep örttüğüm güneşlikleri hiddetle açtım tek tek.açmak değil sökmek yerinden fırlatmak ,yakmak istedim."bu evde ışık yok,bu evde güneş yok,allahım ne berbat bir yerdeyim,kurtar beni kurtaaar "diye diye döktüm içimdekileri ve gözümdekileri.

oğlum ayşeyi de alıp odasına girmiş çok sonra fark ettim.bilgisayarda çizgi film açıp onu eğlendirmeye çalışırken buldum.kendimden nefret ettim o an.oğluma sarıldım hala ağlar vaziyette."seni çok seviyorum bir tanem "dedim.öptüm kokladım."biliyorum anne,ben de seni çok seviyorum "dedi balım.biraz sakinleştim,duruldum.

ağlarken düşündüğüm şeyleri şimdi buraya yazarken sorguluyorum.kendimden mi bunaldım, evden mi daraldım karıştırdım sanırım.ev bahanesi derseniz evet bahanesi.bahane mahane de olsa sevmiyorum ve mecburen duruyorum buralarda.

geçen okuduğum bir söz geldi aklıma"yaşadığı yerden gitmek isteyen insan aslında depresyondadır".yok dedim ya o kadar uzun boylu değil.benimki gel git aklımın oyunları.genelde bastırdıklarımın arada çıkan lavları.şükür ki durdurabilme kabiliyetim var bu hırçınlığımı.yoksa evi de yakar mıydım acaba maazallah:)

Yorumlar

  1. Kadın kötü bir şey demiş sanki yeme kardeşim senin gibiler erir kız sende ters mi ne :)) ağlak seni oğlunuda yerim ben senin kızınıda senide :))

    YanıtlaSil
  2. valla oğlun çok tatlıymış yaa... sana en kısa zamanda kendine ait bol güneşli bir ev diliyorum :) mümkünse kendime de :)

    YanıtlaSil
  3. Amin ay banada dileyin :)

    YanıtlaSil
  4. sevgi geçcek canım üzülme lütfen sıkmış canını hemşire sen de evden çıkarmışsın ama umarım gönlüne göre bir ev alırsınız en kısa zamnda çok mutlu olacağınız.ülkü sana da nassip olsun inşallah .

    YanıtlaSil
  5. Sevgicimmm,
    Salla gitsin hemşireyi.Sen kendini nasıl mutlu hissediyorsan öyle devam et.Ama sağlık bakımından azıcık gerekli kilo vermek.
    Sen depresyona girecek en son kişisin bence.O cıvıl cıvıl sesin,içime yaşama sevinci doldurdu bir anda.Ev ise Allah en alasını verir birgün hiç sıkma canını.
    öperim canım bol bol...

    YanıtlaSil
  6. Sıkmışsın kendini hem de çok dediğin gibi ev bahanesi ama inşallah en yakın zamanda gönlüne göre bir eve geçersin canım benim:)

    YanıtlaSil
  7. yanlış bir tez bence. örneğin ben canım sıkkın depresif olunca eve kapanmak isterim.

    YanıtlaSil
  8. aman da aman annemiz bunalirmis da hincini gunesliklerden de alirmis. oy kiyamam ben sana. vallahi ben daha bir bebeyle bu tarif ettiklerini yasiyorum. senin bunalman cok dogal.
    oncelikle hemsireyi sil, at kafandan bir sonraki sefere "bu beni ilgilendirir lutfen ustunuze vazife olmayan islerle ugrasmayin" der, kapatirsin cenesini.
    aglamak iyidir, ferahlatir. oh iyi olmus az da olsa icini dokmussun.
    iyi gene sen dellenip, evi degistirmeyi dusunmussun, ben gecenlerde kizimi alip, kocayi da birakip bir sahil kasabasina mi yerlessem diye dusunuyordum :P
    daraldin mi her yer dar geliyor, malesef.

    bebeleri babalarina birakip, bienale mi kacsak bir pazar acaba? hihihi :))

    YanıtlaSil
  9. sevgi hanım..yazdıklarınızı bir solukta okudum.çok akıcı bir üslubunuz var gerçekten tebrik ederim.Düşüncelerinizi birebir aktarabiliyorsunuz...inanın bende evimi çok özlüyorum...uzanıp dinlenmeyi..ohh şöyle ayaklarımı uzatsamda keyfime baksam diye akşama kadar hayaller kuruyorum..ama maalesef eve gittiğimde yemekti çamaşırdı derken kendimi uyur vaziyette buluyorum..bide üzerine hafta içi gelen davetsiz ordu misali misafirler...benki misafir diye deliren emine illallah dedim 7 aylık evlilik hayatımda..bide üzerine hamileyim.:) yani hormonlar tavan vaziyette..yani anlıycanız evim bana hasret ben ona...

    YanıtlaSil
  10. Aman yaa, evmiş, kiloymuş, boşveeerr! Senin canın biraz ağlamak, deşarj olmak istemiş. Olur arada öyle... Geçenlerde sağlık ocağında annemin de bel çevresini ölçmüşler. Annem bi bozulmuş, bi bozulmuş :) Öyle bi etki bırakıyor belki de oradaki hemşireler insanda. Neyse, Allah'tan, aşı maşı yok artık uzun süre:)

    YanıtlaSil
  11. Sevgicim bu ev işi kısmet işi, ben de ne zamandır yeni bir ev için parçalıyorum kendimi lakin anladım zamanı değil, bu sebeple bıraktım şimdi. Evimin sadece yatak odası güneş görmüyor bu sebepten gündüz odaya giresim gelmiyor, nasıl olacak bilmiyorum ama her köşesine güneş giren bir ev gönlümden geçiyor. Diliyorum her ikimizi böyle evler bekliyor zira insan yaşadığı yeri sevmek istiyor. Yaşadığım yerden gitmek istemem 'depresyondayım' anlamına mı geliyor? Pek çoğumuz depresyondayız öyleyse, yalnız değilsin işte, üzülme :) hemşireye gelince sağlık ocaklarında bir şeyler olmuş bence, tüm hemşireler ilginin dozunu kaçırıyor nedense, bir kere gittim aşıya, bir daha tövbe ettim. Kadın bırakmadı bizi, anlatıyor da anlatıyor doktor gibi, sanıyorum bir benzeri seninki. Deseydin keşke 'benim kilomdan sana ne ki?' lakin sahiden iyi niyetlidir belki. Bir de şu var tabi kilo her kadını mutsuz eder ama katılıyorum sana tatlısız hayat mı geçer? Pek tatlıymış oğlun da, helal olsun onu yetiştiren anaya :)

    YanıtlaSil
  12. Canim Sevgicim, Cihan kucukken vahapa bunaldigimi biryerlere gitmek istedigimi soylemistim. Vahapta nereye gidersen git, kendinide yaninda goturdugun surece mutsuzlugun devam edecek demisti. Sonra dusundugumde hakliydi. Aslinda bir yerlere gitmek cozum degil, cunku sen icindeki hersyei yanina gotureceksin oraya. Bence cok haklisin, ben okula filan baslayinca kendime ciddi anlamda bakmaya basladim. Sinema, tiyatro, disariya cikmak, ev ortamindan biraz bile olsa kurtulmak insana cok iyi gelir. Ama nasil, cocuklarla bu cok zor. Keske orda olsam bana birakirdin gelinimi :) Sizde giderdiniz.Uzme kendini, kilo vermek en fazla 5,6 ayina bakar. Ama psikolojik olarak kendini mutlu ve iyi hissetmen herseyden onemli.

    YanıtlaSil
  13. ah canım arkadaşım yaaaa...hemşireyi ne takıyosun sen yahu....ona neeee! ayrıca ağlamak iyidir açılırsın,ferahlarsın. ve ben evini bildiğim için söylüyorum hiiiçte sıkıntı yapacak, kendini üzecek bir ev değil. boşuna kendini heder etme. hangimizin dergilerden fırlamış evi var ki? öpüyorum kocaman:)

    YanıtlaSil
  14. nihayet gelebildiniz... 1 haftadır bakıyorum acaba bugün yazdımı diye...bence sen hemşireye cevap veremediğin için sinirlerini gerdin...oğlunun davranışı çok güzel maaşallah ona.boğazım düğümlendi sanki oğlunun ve senin sarılırkenki dialoğunuza..birde ben sebebsiz ağlayınca ALLAHın güceneceğine inanırım ..sen ve ailen sağlıklısınız maddi probleminiz yok ağlamak için sebeb yok...ağlamak ağlamak getirir...sakin ol çocuklarında etkilenmesin...onlardan değerli birşey yok değilmi hayatta...

    YanıtlaSil
  15. üzülmeüzülünce eve takmak bizde aliladen gelen bişey bende sinirlenince eve takarım ben burayı sevmiyom istemiyo diye son zamamlarda kendimi aştım artık şehre takıyom(çok taşındığım için)zor geliyo ..benimde zayıflamam gerekiyo ayrıca hemşireye sinir oldum..

    YanıtlaSil
  16. Sana bir örnek: şükretmek için.. Ben daha Kerim'e 18.ay aşısını yaptırmadım. Neden? Sor:) Çünkü çocuk iyileşmedi hiç tamamen. Doktor hep bekle dedi, bekle bekle.. 20.aya giriyor. Yani yaptırabilmek de bir nimetmiş..:)

    bu aşı da bacak felan şişer, biraz huysuzlaşır dedi. Zaten dişler de var. sakin bir zaman bekiyoruz. Sen de ver ayşeciğin ağrı kesicisini yazık..

    YanıtlaSil
  17. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  18. Evinde olur güneşinde yeter ki moraller yerinde olsun...
    Bir arkadaşım vardı çok kilolu değildi ama azıcık etliydi ve memcikleride etliydi hemide alasından...Öyle densizin biri laf ettiğinde " memişlerimin masum durduğuna bakma ,arasına sıkışırsan oracık da boğulursun " demişti ,çatlamıştım gülmekten... değişik bir yöntem bulmuştu oracıkta...Kafana takma canım , neye ve kime göre kilolu olmak durumu var zaten ,anlamış değilim...
    Kız atla gel İstanbul'a bırak bana afacanları ,sen kendine kültür haftası düzenle...Relaks olursun hem de...

    YanıtlaSil
  19. oy oy oy kendimi gordümmm bacımmmm bu yazıda.benden san bir sonuç nefret ettiğim evimi sattık çıktım kiraya ohhhh artık rahat nefes alıyorum,depresyondamıyım dersin halen bende çözemedimde:)

    YanıtlaSil
  20. ev mev bahane,dolmuşsun sen,hönkürüp ağlamışsın,eee ne var bunda hepimiz yapıyoruz düzenli aralıklarla:)))

    şaka bir yana,yaşadığın yerden "memnun" olmak gerçekten insanı rahatlatıyor,ister2 oda ister tek göz olsun..bu konuda bende nefret ettiğim bir evde oturuyorum üstelik benimki güneş de alıyor..mobilyalı evdeyim ve herşey önceden kimbilir kimler tarafından kullanılmış,senin en azından kendi eşyaların,halıların,oh ne güzel..beterin beterini unutmamak lazım:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a