Ana içeriğe atla

Devlet Okullarının Gözü Mü Çıktı?????


Bu mevzu pek derin pek hassastır, bilirim. Ancak el atmadan duramayan,fokur fokur kaynayan bir iç dünyam var benim. İki kelime etmeden meramımı dile dökmeden kendime gelmemin imkan ihtimali yoktur.

Son 20-25 senedir- devlet okullarına bakış elem tere fiş,kem gözlere şiş boyutuna ulaştı. Bu boyut velilerin çocuklarını maddiyat elverdiğince özel okula yönlendirmesi doğrultusunda oluştu. Sürekli değişen sistem sorunu, yoğunlaşan ve adeta yozlaşan sınav sistemi bu durumu körükledi alenen.

Durdum düşündüm,  arpacık kumrusu gibi; Anam-babam yakınıyor, ben vaktiyle söylendim durdum,  şimdiyse oğlumla beraber bin türlü laf sayıyoruz bu çarka, değişen hiç mi bir şey yok?
Var elbet, hatta sorun değişimin ta kendisi!
Vardığım sonuç bu.

Habire değiştirilen bir sistem,sistem midir? Bunu sorgulamak lazım bence.
Ortadaki sorun, devamlılığın esas alınmaması zannımca. Yerleşik bir düzeni teknoloji nimetlerini göz ardı etmeden, batı literatürüne sırtını dönmeden sürdürülebilir kılamayan garip bir zihniyetin çocuklarıyız.
Yap-boz tahtasının Cin Ali’leri gibi sadece sayıyla ölçülen kantitatif değerler yığınıyız.İstatistiki verilere kaynak olmaktan öteye gidemeyişimiz, cumhuriyetin bunca yılında dahi hüküm sürmekte. Hayretler içindeyim.

Yorumlar

  1. işin içinde biri olarak yazdıkların çok değerli bence... evet aynen yaklaşım dediğin gibi "paran varsa özele gönder". bunu yakından tanıdığım bir çok kamuda çalışan öğretmenden de duydum. sonumuz hayrolsun demekten başka da elden bişey gelmiyor :(

    YanıtlaSil
  2. aslında balık baştan kokuyor maalesef.. devlet okullarında 1 öğretmen başına 35-40 öğrenci düşüyor.. bu durumda yapılan bilgi alışverişi ne kadar sağlıklı olabilir ki? ayrıca apartmanında 5 öğretmen 1 müdür bulunan biri olarak şu sonuca vardım.. devlet okullarında binbir çile ile yetiştirilen iyi öğrenciler ışık farkedildiğinde özel okullar tarafından maalesef çalınıyor..bu da devlet okullanın eğitim seviyesinde düşüş olarak yansıyor yıl sonu istatistiklerine.. önce bunun önüne geçmek lazım galiba..

    YanıtlaSil
  3. seneye okula başlayacak kızıma tercihimizi devlet okulu tarafından kullanacaktık. Ama aklımızda bin soru ile :( Ne yapacağım bilmiyorum :(

    YanıtlaSil
  4. yaniiiii öğretmene sözüm yok ama sistemden yana dertliyim...Kaan paşa seneye 1. sınıfa başlıyor. Bu sene özel bir anaokuluna yazdırdık. Sanırım seneyede özel okula gidecek.bilmiyorum...araştırmak lazım sanırım iyicene:)

    dipcik not...özleniyorsun hatun, daha sık yaz....

    YanıtlaSil
  5. anne kalemi;parası olmayan ne yapsın.sistemde çürüsün değil mi.yazık şu memlekete:(

    adaş;eşimin öğretmen oluşu ,benim de bir dönem bu mesleği icra edişimden gördüğüm kadarıyla aslında özveili hocalar var parlak öğrenciler de.lakin hem o hocalar,hem o öğrenciler devletten koparılıyor birer birer:(

    bahar;ne diyeyim çok araştır.önce hoca bul sonra okul derim ben.okul şahane hoca on para etmez olduktan sonra özele gitse ne yazar??

    dilek;bahar dediğimin aynısını sana da diyeceğim.aman aman:(umarım şansın yaver gider.bursa yoluna düşerseniz ;ilkbahar kolejine ve melike pınar okullarına gözün kapalı ver derim zati:)

    ayrıcana yazacak vakit yok gülüm .her gün fizik tedavi görüyorum,evde görümcem 3 çocuk ve koca kişisiyle tam lunapark ortamı tadındayız:))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm