Ana içeriğe atla

şipşirinemmm

insan doyamıyor yavrusuna.uykusunda bile özlüyor.bir yandan büyümesin diyorum diğer yandan eşim kafayı yeriz büyüsün tabi diyor:)ilk 1 yaşı çabuk geçiyor bebişlerin.doya doya koklamak lazım,öpmek lazım,sarılıp uyumak lazım,kahkasına ,gülücüklerine,gözleriyle biz sevmesine doymak lazım.bu günlerini çok arıycam kızımmm.



cuma günü tam 6 aylık oluyor ayşe ezgim.
artık totosunun üzerine oturuyor.1-2 dk desteksiz kalabiliyor.

yediklerimiz çok ilgisini çekiyor.ağzıma ne götürsem nolur bana da ver anne der gibi bakışlar atıyor.ekmek kenarı veriyorum kemirirken nasıl mutlu nasılll.babası mandalina deneyelim dedi geçen gün.bir dilimin ucunu ısırdık ben elimle tuttum o emdi.kaynağından meyve suyu:)annem 3 dilimi böyle emip bitirdiğini söyledi geçen gün.

oğluşumda böyle rahat değildim.gerilirdim her bir yiyecek denemesinde.ilkler zor oluyormuş.kime sorsam aynısını söylüyor.Ayşede gerilmiyorum,sabırsız değilim,fazlasıyla memnunum halimden.kendimi çok hazırlamışım fikir olarak demekki.başına ne geleceğini biliyorsun ya ona göre hazırlıyorsun savaş malzemelerini,tankını tüfeğini:)ve ben en zoruna hazırlandım aslında.oğlumdan bahsetmiştim bu yazıda.ayşe ezgim Allahın bir mucizesi misali kolay,sakin ,rahat bir bebek.çok şükür yarabbimm.


abisi okula giderken "üzülme tamam mı ben akşama gelicem ,bekle beni ,anneyi üzme,tamamm mıı"diyor hep.kuzum da anlar gibi bakıyor.
geçenlerde gürhan kardeşini yatağına oturtmuş konuşuyordu.çaktırmadan dinledim."ben annemi babamı çok üzmüşüm ayşe sakın sen üzme, sakın hastalanma,uykularını uyu.sonra yazık olur annemizle babamıza"diyordu.sulugöz anne olarak halihazırda komuta bekleyen gözyaşlarım taarruza geçtiler tabi.


oğlumda alerjik astım rahatsızlığı var,hala uğraşıyoruz.genetik miras olduğu için aynı durumun kızımın başına gelmesinden endişe ediyoruz ailece.bunun alınabilecek herhangi bir önlemi yok adamakıllı.yattığı odada halı olmaması,evin elektrikli süpürgesinin tozu suya çeken cinsinden olması ,yastığın yorganın 60derecede yıkanması vs. gibi çözümler hastalık varsa da şiddetini ve ortaya çıkış sürecini engelleyebiliyor.

ve şirinem ,beslenmesi tıpkı abisinde yaptığım gibi anne sütüyle tamamen.ve tıpkı abisinde yaptığım gibi 2 yaşına dek sürdürme azmindeyim.saat sınırlamam yok asla,canı ne zaman isterse.gece emzirmelerim de aynı düzen.bazen sadece beni yanında hissetmek için ağlayabiliyor.o zaman yatağında almadan göğsüne hafifçe pıt pıt ederek -yaklaşık 2-3 dk kadar - sakinleştirip uykuya dalmasını sağlıyorum.çok mızırdanır veya ağlarsa emziriyorum.oğlumda asla yapamadığım ,fikir olarak bile katlanamadığım yatakta emzirmek ve bebekle uyumak artık vazgeçilmezim oldu diyebilirim. bu tarzın adına doğal ebeveynlik denildiğini de sonradan  öğrendim açıkçası. birebir aynısı olmasada bazı noktalar benziyor çocuğumu büyütme biçimime.

öyle ya da böyle büyüyor işte çocuklar.babies filmini izledikten sonra daha bi rahatladım:)hatta kendimi harika bile buldum.biz deliler gibi özensek de hastalıklara tutuluyorlar,gamsızın teki olsak da çok sağlıklı olabiliyor.piyango mudur şans mıdır,Allah yapısı mıdır bilemiyorum artıkınnnnn:))

Yorumlar

  1. Oh tam da benim gibi:) ben de ilkinde çok zorlandım, ikincisi çok şükür daha iyi.. bizim bebek de 7 aylık oldu.. anlattıkların bana da çok tanıdık geliyor.. büyüğü garibim yemekten, mamadan nefret ederdi bazen diyorum bizim hatamız heralde.. küçüğüne elimizede ne varsa tattırıyoruz nerdeyse, çocuk yemenin tadını alıyor.. sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Çok tatlı Ayşe, maşallah ona...
    İlk annelik deneyimi daha stresli oluyor galiba...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm