kendime kızdığım çok zaman vardır
ahmakça ve küstahça davranıp sonunda hüsrana uğradığım epey olmuştur.
huylarımın kötülüğünü bilirim bilmesine ya ne diye vazgeçmem bu halimden anlamam.
insanın kendini değiştirmesinin dünyayı değiştirmeye kalkması kadar zor olacağı hissindeyim sanırım:(
kendi içimdeki fırtınayı bilhassa eşim üzerinde biçmek gibi garip bir alışkanlığım var.çoğu kadının yaptığı gibi.adı aşk bu eziyetin diyor şair.eziyet ede ede adamımın burnundan getirmeye nedir bu merakım.esasen biliyorum içimiz dolup dolup boğazımız düğümü aşar noktaya gelince ilk sardırıdığımız hatta tek de diyebiliriz er kişilerimiz bizim.
kıymetini bil diyen epey çokça.iyidir adamım.genel geçer koca kişileri içinde top 10 a girecek kadar düzgündür halet-i ruhiyesi.adam gibi adam baba gibi babadır da benim zorum derdim nedir onunla çözemedim hani:)
surat asmakla başlarım çokça.üç beş laf çarptırırım.meydan kızışır o söyler ben sayarım.ama asla belden aşağı vurmaz kimse.öyle küfürmüş argoymuş çıkmaz ağzımızdan .kendi kültür ,adap,nizamımızda söyleniriz.
ne hikmetse her daim kavga etme meraklısı ben,alttan alan,sıfır sorun politikası güden o olur.bu er kişimin iddiası elbette.halbuki bir şeyler çimdikliyorsa içinizi söyleyip rahatlamak en güzeli değil mi.yok efendim hep söyleyen ben,hep sorunu olan ben,hep ben ,ben,ben...
"sussam gönül razı değil,söylesem tesiri yok "özlü sözünün birebir izdüşüm paradoksunda boğum boğum kalırım ben.hiç bir kavgayı ağzımın tadıyla yapamam.içimdekini adam akıllı anlatamam.kıvrak zekası altında ezildiğim beyin hücre sayısı bana milyon basan kocama nakavt olur kalırım.ve en sonunda yine her dünyalı kadın cinsinin yaptığı seremoniyi sunar ,salya sümük ağlarım.
netice mi ?o hiç bir vakit ufukta bile belirmez.ne içimin sıkıntısı çözülür,ne deli gönlüm durulur.olan bana olup her daim haklı çıkan er kişisi olur.
daha fenası pre-ergen modundaki oğluş sıpası karşınıza dikilir.az ürkek bol gıcık bir edayla anasını süzer. tam da siz ağlarken "ama anne babam haklı,sen haksızsın"der,der,der...
ahmakça ve küstahça davranıp sonunda hüsrana uğradığım epey olmuştur.
huylarımın kötülüğünü bilirim bilmesine ya ne diye vazgeçmem bu halimden anlamam.
insanın kendini değiştirmesinin dünyayı değiştirmeye kalkması kadar zor olacağı hissindeyim sanırım:(
kendi içimdeki fırtınayı bilhassa eşim üzerinde biçmek gibi garip bir alışkanlığım var.çoğu kadının yaptığı gibi.adı aşk bu eziyetin diyor şair.eziyet ede ede adamımın burnundan getirmeye nedir bu merakım.esasen biliyorum içimiz dolup dolup boğazımız düğümü aşar noktaya gelince ilk sardırıdığımız hatta tek de diyebiliriz er kişilerimiz bizim.
kıymetini bil diyen epey çokça.iyidir adamım.genel geçer koca kişileri içinde top 10 a girecek kadar düzgündür halet-i ruhiyesi.adam gibi adam baba gibi babadır da benim zorum derdim nedir onunla çözemedim hani:)
surat asmakla başlarım çokça.üç beş laf çarptırırım.meydan kızışır o söyler ben sayarım.ama asla belden aşağı vurmaz kimse.öyle küfürmüş argoymuş çıkmaz ağzımızdan .kendi kültür ,adap,nizamımızda söyleniriz.
ne hikmetse her daim kavga etme meraklısı ben,alttan alan,sıfır sorun politikası güden o olur.bu er kişimin iddiası elbette.halbuki bir şeyler çimdikliyorsa içinizi söyleyip rahatlamak en güzeli değil mi.yok efendim hep söyleyen ben,hep sorunu olan ben,hep ben ,ben,ben...
"sussam gönül razı değil,söylesem tesiri yok "özlü sözünün birebir izdüşüm paradoksunda boğum boğum kalırım ben.hiç bir kavgayı ağzımın tadıyla yapamam.içimdekini adam akıllı anlatamam.kıvrak zekası altında ezildiğim beyin hücre sayısı bana milyon basan kocama nakavt olur kalırım.ve en sonunda yine her dünyalı kadın cinsinin yaptığı seremoniyi sunar ,salya sümük ağlarım.
netice mi ?o hiç bir vakit ufukta bile belirmez.ne içimin sıkıntısı çözülür,ne deli gönlüm durulur.olan bana olup her daim haklı çıkan er kişisi olur.
daha fenası pre-ergen modundaki oğluş sıpası karşınıza dikilir.az ürkek bol gıcık bir edayla anasını süzer. tam da siz ağlarken "ama anne babam haklı,sen haksızsın"der,der,der...
Sevgi kusura bakma ama gerçekten sıpaymış senin oğlan....öyle denirmi ağlayan anneye:(((
YanıtlaSilarızasın kızım sen:)
YanıtlaSilseninkini bilmem ama benim kociş hiçbir suçlamayı kabul etmez.. o masum kelebek bende kavgacı gacı olurum hep..yalnız değilsin yani..
YanıtlaSilDışarıdan baktığında ben vıdı vıdıcıyımdır. Kocamı gören, "hatuna bak, binmiş mülayim adamın tepesine" diyebilir. Oysa bilmezler ki kocamın sessizliği aslında şiddetidir. Ben konuştukça, içimi boşaltmaya çalıştıkça o susar susar susar... Ve ben gerçekten çıldırma noktasına gelirim.
YanıtlaSilNakavt eden bir koca da benim evde var. dilleri kopasıca. bir de uyuz olduğum nokta . eğer küsmüşse sıvışır ortamdan. ses bile vermeden gider horlar. uyuz.
YanıtlaSiloğlun da erkek değil mi? hepsi aynı bunların. 7 sinde de 77 sinde de :D
Ne olursa olsun kadınların ağlaması derindendir. İnsanı etkiler. Mutlaka haklılık payları vardır bu ağlayışlarının özünde. bözünde ise bazen kadınlar ne söylediğini bilmeyebilirler. Belki de ne istediğini anlatamazlar.
YanıtlaSilbu er kişilere birer şehzade mustafa lazım, dün akşam nası dikildi koca hünkarın karşısına anam ağlıyo diye :)) canım çok da haklısın, bazı yönlerden kendime de çok benzettim. ama kime saralım canım yaa erimizden başka kimimiz var :))
YanıtlaSilSeni çok iyi anlıyorum, biz de de durum aynı idi. Ben aynı şeyleri söylemektense artık söylememeyi ve ağlamamayı becerebildim bir süre sonra. İlgimi üzerinden çektim ve yaşamımda beni heyecanlandıran şeyler buldum, kendi kendime "eğer değiştiremediğim şeyler varsa kabullen, olgunluk bende kalsın" dedim. İçimde ona kin biriktirmeden, ou suçlamadan, onu öylece kabul edebilip edemeyeceğimi sorgulayarak. İnan bana mucize denen şey oldu. Hayatım bambaşka bir hal aldı bundan sonra. Dene derim.
YanıtlaSilBenim durum da Görkem'le aynı, ben söyler söyler söylerim, en son 'konuşsana be adam çıldırıcam yoksa' derim, gık demez, biliyor çünkü cevabım hazır ne söylese.
YanıtlaSiladam konuşsa bi dert, konuşmasa bi dert sanki!
ben artık diyorum ki mümkün değil eşlerin birbirini gerçekten anlayabilmesi, senin oğlandan belli bu tamamen yaradılış meselesi. bakma iyi geçinenlere, ya rol kesiyorlar ya da sallamıyorlar birbirlerini.
Ha ha Sevgi.Gercekten gicik bir blogcusun :)
YanıtlaSilSaka bir yana senin kadar degilim ama ben de Engincigimle agiz tadi ile kavga edemem.O susmaktan yanadir hep,ben de konusarak olumlu bir sonuca vardirma derdinde.Kim kazaniyor.Tabii ki ikimiz.Ben söylüyorum o kabul ediyor,anliyor.Durup duruken sorun cikarmiyorum zira :))
Zira mi ?Zira nedir ki :)))
Hadi gül bosver
merhabalar
YanıtlaSilpaylasımlarınızı dıkkatle okudum:)
hayat cok tugaf.......
sevgılerımle kalın
BEN GELDİM CANIM
YanıtlaSilNASILSIN
ÇOK HOŞ PAYLAŞIM
MUHABBETLE KAL CANIM
:))
FACEBUKTADA GÖRÜŞELİM
ooohhoooo ben söylemeyim burdan bizim köye yol olur .hoş bizim köy türkiyenin en doğu ili biline:))
YanıtlaSilşaka bir yana mümkün değil kavga esnasında barışmak,hak vermek .bizim kinde valla bir cene var pusar kalırsın ama ben ne yapıyorum yılmıyorum bende sayıyorum artık:)sonra oğlum geliyor anne cici ,baba cici yapıyor ona gülerken bir bakmışsın barışmısız.senin ki büyük bi de taraf belli edyo:)
ya ben anlamıyorum sende bu kadar laf var ve sen laf yetiştiremiyorum diyosan gözümün önünde kocanı bi türlü cablabdıramdım:))
öperim
bu arada anne kalemindene çok güldüm,nillhan tanıdık geldin bir yerllerden:)esraya hak verdim (rol kesiyorlr)
YanıtlaSilSenin oğlan tam çimdiklemelikmiş ..Bir de haklıyı haksızı yorumluyor .Çemkirmesin anneye, anne hep haklı...O kaddarrr :)))))
YanıtlaSilErkeklerin çıldırma yöntemleri farklı Sevgimm , yapıp yapıp sütten çıkmış ak kaşık moduna girerler...
Benim de fitilim ateşlendi mi ,durdurmak mümkün olmuyor.Hırsımı alana kadar devam ediyorum...Ne kadar doğru bilinmez ama , can çıkar huy çıkmaz :(
Vay kerata vaayyyyyyyy
YanıtlaSilSevgi, okudum kendimi gördüm. Sonra yorumları okudum, kadın olmakla mı ilgili nedir? Sorun cozulene kadar konuşmadan duramam, benimki de yeter ben artık konuşmayacağım, dinlemiyorum da istiyorsan sen yine de konus" dediği anda olay biter ve ben ya yatarım, ya kaçarım.
YanıtlaSil