Ana içeriğe atla

mutluluk öyle bir yerde ki

sadece bir andır hayat
gözlerini açıp kapattığın süredir
ne yaşadım ki dersin
ne gördüm ne hissettim

hep ararsın
arayışın sonsuz ve huzursuz

yetmez elindekiler
yetmedikçe çokluğa kayar gönlün
oysa çoklukla yokluğun
görünmez aynılığına
sırtını dönersin

sıkıcıdır
boğucudur
bir türlü sana dönmez şans ibresi

tüm kötüler seni bulur
tüm iyiler başkasıyla dosttur
iki kelam edesin gelir
adam yoktur
iki susasın gelir
başın insan doludur

sağa dönsen yalnızlık
sola dönsen karmaşa
durduğun yerde
hep bir iç sıkıntısı

sen bilmesen de
dünya kendi hengamesinde

sen üzülsen de
insanoğlu hep aynı dertte

sen ayırt edemesen de
mutluluk öyle bir yerde
ki sadece
umduğunla bulduğun arası kalan
o daracık zaman diliminde...


Yorumlar

  1. Ne güzel olmuş bu şiir, Sen üzüzlsen de insanoğlu hep aynı dertte kısmına bayıldım... Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Bu gün mutluluk her yerde... Önce sabah gazetede okudum, sonra Gülçin'de, şimdi burada... İçimiz mi sıkıldı nedir, arıyoruz herhalde.

    YanıtlaSil
  3. Her şeye sahip olabilecek durumda olunca daha az mutlu oluyor insan. Ama ummadığın bir anda ufacık bir şey; bir çiçek belki bir iltifat ya da ummadığın birinden bir gülümseme falan daha mutlu ediyor insanı. ben bir temenni de bulunayım şimdi belki mutlu eder seni. Allah ailenle birlikte mutluluk versin sana dücihanda ;)

    YanıtlaSil
  4. Mutluluk, umduğunla bulduğun arası kalan
    o daracık zaman diliminde... Güzelmiş:)

    YanıtlaSil
  5. Herbir satırı çok güzel ama en çok son kıta güzel :)

    YanıtlaSil
  6. her bır tanıma bayıldım resmen

    YanıtlaSil
  7. her bır tanıma bayıldım resmen

    YanıtlaSil
  8. Cidden çok güzel yazmışssınız tebrik ederim. Hemen takibe aldım sizi (: Bir güzel sözde ben söyleyim, ''Tanrım ! Kucaklaşmayı sen mi buldun ? İnanki herşeyden çok daha öte..'' iyi bloglamalar ..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a