Ana içeriğe atla

romantik geyik


herkes uyuyor.pazar sabahının güzelliklerinden biri bu.kendimi dinlemek için bilgisayar başına geçen nadide kadın türevlerindenim:)yok böyle bir lezzet:)

gençliğimi düşünüyorum kaç gündür.yok yok güzel,zayıf olduğum halin ötesi düşlediğim.iki çocuğumun babası,evimin direği,koyu fenerli yurdum erkeği koncamla geçen tatlı mazi.

ufaktım epey ufak.18 yaşıma gireli bir kaç ay olmuştu.fakültede göz göze gelip başlayan yıllardır süren maraton bizimki.

romantizm insanı olmakla aynı oranda geyik insanı olmayı başarabilen kaç hatun var yeryüzünde bilemiyorum .kendimi özel mi saymalı yoksa "selamm ben uzaylı haspa" diye mi dolanmalı karar veremiyorum:)

pek tatlı macera dolu bir aşktan bu günlere geldiğimize hayret ederim bazen.çocuklara bakarım,gözlerimin yanlarında oluşan kaz ayaklarına şaşarım.hiç olmadık yere salya sümük ağlar, koncamın "ben de o günlerimizi çok özlüyorum"sözüyle allak bullak olur daha bir coşarım.size de olur mu,yoksa ben mi tuhafım.

anasını sattığım zaman durmuyor."şurada bi otur ,eğlen, biz bi koşu çoluğu çocuğu büyütüp yanına gelicez,Allah seni inandırsın,yaşanmamış ne varsa yaşama azmindeyiz, sen bi yerinde bekle zamane teyze "deme şansımız olsaydı keşke:)nerdeeeee.

yok arakadaş ya yok doyamadım ben gençliğimin acı-tatlı karışık baharat kıvamında hallerine.aşkla heyecanla hep bir yürek çırpıntısında geçen günlerine kanamadım.içimdeki çocuk büyümemekte direndiği gibi daha hırçın daha alıngan oluverdi yıllar içinde.aşkına doyamadım cancağızımın.şimdi bitmiş bir namenin kulakta kalmış bölük pörçük melodisiyiz sanki.çokça duyar hiç aldırış etmezdim oysa "çoluk çocuğa karışınca görürüm ben seni"dokundurmaları pek gerçekmiş.

baş başa tatile çıkmak,film karelerinden fırlamışcasına papatya dolu kırlara uzanmak,kollarımızı birbiri içinden geçirip düğün pastası yer gibi yemek yemek istiyorum ben:)nemrut mu olur süphan mı olur bir yerlere tırmanıp gün doğuşunu seyre dalmak,dönüş yolunda yuvarlanmak,aşağıya erken inen hesabı öder ceee demek istiyorum ben:)

anne-baba olma rolünün bunca zorlayıcı,insanı pes ettirici,kendinden vazgeçişleri emredici ve en çok da "neden evlendik ki biz,geberesiye aşkımızdan değil mi" dedirtici haller sunacağını hiç tahmin etmemiştim.yaşıyor ve öğreniyorsun nokta.

aşktan bunca terennüm etmiş yazımı nihayete erdirirken nihavent makamında olmasa da arabesk kıvamında ama oldukça veciz kamyon arkası bir kaç söz eklemek istiyorum:)kabul buyrunuz :)

aşıksan vur saza,şoförsen bas gaza:)
gönlünde yer yoksa güzelim;fark etmez ben ayakta da giderim:)
vitesi beşe,kafayı sana taktım:)))
dünya dikenli bir hayat,sevenlerde mi kabahat(aa bunu çok tuttum:)
ben böyle değildim,yaşarken oldum:)))

Yorumlar

  1. ben tek çocukla dolayısıyla kısmen daha sakin bir hayatla aynı şeyleri düşünüyorum hele birde ikinci olsa neler neler olacak kim bilir..Yok yok gençliğine doyanını görmedim 90 yaşınada gelse insan ahh gençlik diyor sanki..

    YanıtlaSil
  2. zaman cok acimasiz.hepsi bir arada karde$ce ilerlemiyor.A$k,ebeveynlik,genclik...
    Hayat zor.
    hepimizi icin böyle.
    Bu ani ya$amaktan ba$ka care yok.

    YanıtlaSil
  3. sabah sabah damardan girdin sevgi :)))) valla çok benzeşiyoruz sizinle :) ben de 18 dim tanıdığımda eşimi 4 yıl sonra da evlendik :) zamane teyze beklese bizi bir yerlerde demişsin ya yürekten katılıyorum bu dileğine :))) son sözlere de ayrıca vuruldum :))

    YanıtlaSil
  4. Ya tam inanacaksın.. Ya tam seveceksin.. İkisi de aynı yola çıkıyod..

    YanıtlaSil
  5. aaah aaah zamanla derdimiz var, zamanı purotesto etsek düzelir mi : )

    YanıtlaSil
  6. ah be sevgi ne güzel girdin konuya götürdün beni gelmek istemediğim yerlerden(oğlum iyi ki var bak vicdana burda bile rahat yorum yaptırmıyor oğlunu niye güme attın diyor diyor:))
    sonra yazının sonuna gelip gerçekle yüzleştim sezoyaa kızgınım işte:))
    en azından senin ki de özlüyor ve söylüyor bizimki pek mesut benim asık suratımdan herhal hiiiiçç özlediği yok:))
    bende 19unda tanıdım ve tek ben böyle bir aşk modunda sırıtık gezen 5 yıldan sonra evlendim sonra ilk 4,5 sene oğlum yokken yine fena değildi ama ne zamnki oğlum geldi ve yerimi aldı sanırım:))şimdi oğlum "baba" deyip yırtınıyor "babası"oğlum deyip ben ben ne olacağım heeee:))şaka bir yana eksikliklerini göstermesinde bazen bende düşünüyorum da şuanı geriye dönüp düşünürken ,ilerdede bu zamnlarımızı(çocukların küçüklüklerinini)düşünerek geçirmek istemediğimden artık "anı"yaşamayı öğrenmeliyim:)

    çok uzun oldu napayım damarıma girdin ,uyuşturdun konuşup duruyorum işte:)

    YanıtlaSil
  7. ayyy ne karman çorman yazmışım niye okumadan onayladıysam neyse güzel yazıydı :))bendeki etki ise yukarda saçmalamalar şeklinde olmuş:))

    YanıtlaSil
  8. Yalnız değilsin :)
    Ama sorun anne-baba rolünde mi,bir arada uzun yıllar geçirmenin getirdiği alışmışlık halinde mi emin değilim.Belki çocuklar olmasa da,hatta bir evlilik cüzdanımız bile olmasa da ,bunca yıldan sonra yine aynı duygu dumurları,yine "nerde o eski coşkular" yazıklanmaları yaşayacaktık.
    özlem

    YanıtlaSil
  9. kraliçe;tek veya çok çocuk farketmiyor.eve bomba düştü mü etki aynı:)hazır sıkıntılıyken 2.yi de yap:))

    aslı;harala gürele yaşıyoruz be güzelim.tadı yok ya da tadı az buruk mu demeli.

    anne kalemi;18 lik çıtırlardan bir de sendin dimek:)yine 4 yıl beklemişsin,ben 2 yıl sonrasında evlendim.okurken :)belki ikimizin ızdırabı daha bi derindir.rastlaşsak da ağlaşsak mı ne dersin:(

    prof;anlamadım desem kabalık mı etmiş olurum:(

    mine;edelim mine,hadi oltıgedır:)

    birgül;ne güzel yazmışsın gülümsettin çokça.tek sazan ben değilmişim pek sevindim:)bu arada benim konca romantik adamdır genelin aksine.habire senin adamla kıyas yapma benimki uzaylı:))

    özlem;çocuklar daha bir özletiyor eskiyi.istesen de gezip tozamama dibe vuramama hatta küs kalamama durumu mevcut ha bir de ulaşılmayan daha mı değerli ne:))

    YanıtlaSil
  10. Anneliik elbisesini giydiğinde ,romantizm tuvaletini çıkarıyorsun ister istemez

    YanıtlaSil
  11. ne yaparsın geri dönüş yok,kaz ayaklarıyla yaşamaya devam:)))))

    YanıtlaSil
  12. Yalnız değilsin canım benim zaman zaman ahh o günler ahh diyoruz hepimiz:)

    YanıtlaSil
  13. Aşk kısmı güzel ama ben bugünlerde aşk kısmına yorum yapamıyorum :(((
    Bitişine çok güldüm aklıma Çiçek Abbas filmi geldi..Şener Şen ile atışmalarında vardı , akşam akşam süper geldi yazın...

    YanıtlaSil
  14. maşallah diyorum halinize. aynı dilden konuşup aynı şeyleri özlemeniz harika. Allah uyumunuzu ve mutluluğunuz daim etsin. bence işin avantaj tarafı, genç yaşta ebeveyn olmak. çocuklar az büyünce ikinci bahar tadında nemruta çıkıp günbatımını keyifle izlemeniz muhtemel. maşallah tekrar ;)

    YanıtlaSil
  15. Gençlik yıllarımı özlemek bir yana emeklilik hayali falan kurmaya başladım ben. Saçmaladım heralde yorgunluktan iyice :)

    YanıtlaSil
  16. Kamyon yazilarina cok guldum :)

    Hepimiz ozluyoruz galiba eskileri :)

    YanıtlaSil
  17. neval;ben çıkartamam,nescafe bile üçü birarada evlilikle romantiklik beraber niye olmasın di mi ya:)

    selinka;kaz ayaklarımı sevmeyi öğreniyorum:)

    aylin;ben sadece yaşlılar ahu vah eder sanırdım:)

    ilknur;bizim senle uzuun uzun kahve içip dertleşmeye ihtiyacımız var sanırım

    meral;bazen çok farklı tonlardayız aslında.öyle garip garip atışırız da biz.şu nemrut hayalime de enteresan bi bakış açısı getirdi adamım:)yazsam şimdi "öf erkek işte aklı hep nerde"
    diyeceksiniz:)))))

    görkem;ben de yapıyorum o günlerin hesabını.kız 15-16 olduğunda eyvallahı çekerim diyorum,hangi şehirde okul kazanırsa peşinden giderim diyorum da diyorum:)

    şeyma;sen yine yolun başlarındasın biz epey ilerledik.sen gez toz amerikanı.senin olayın en bi romantik.

    YanıtlaSil
  18. kaçınılmaz son, evlen, çoluk çocuğa karış, fazla sorgulama, mutlu olamazsın....ama insan özlüyor özgür zamanlar...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm