"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,     ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca     hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın     günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca     mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de     benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.     O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı     hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.”    Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de     fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da as...
İki Kuzu Ve Cadı Annelerinin Yol Hikayesi