karmaşa,kargaşa,üzüntü,telaş,iç sıkıntısı,yorgunluk,düşsel avuntular ve bin milyon tane baloncuk hesabı duygu fırtınaları içinden çıkıp annemleri en nihayet uğurlayıp klavyeme yapıştım.mutluluğun resmini şimdi çizebilirim:)
kızımın diş sıkıntısı geçmek nedir bilmiyor.alıştık bu duruma lakin acıyı çeken asıl minişin kendisi.aylardır ucu bile gözükmeyen beyaz inciler 5i bir yerde hesabı aynı anda dizim dizim dizildiler.zavallıcık gecelerini sıkıntıyla geçiriyor.ahh bir de boğaz ağrısı ve arada uğrayan öksürük nöbetleri de cabası.
son 10 gündür garip bir mevsim hüküm sürüyor Bursada.adı bahar desen değil kış desen değil.geçiş zamanlarını oldum olası sevmem.ne iklimlerde ne duygularda.hep bir araf vaziyeti.içim darlanır.ruhum boğulur.öyle aptal aptal eve kitlenirim.sanırım nisan ayının bana yaşattığı bunca talihsizliğin ardından silkinip kendime gelmem ancak mayısı bulacak.bakalım bakalım.
kaç günlerdir deli anne facebook sayfasında haydi anneler buluşalım deyip duruyordu.içim eriye eriye izliyordum.şu anda tam da şu vakitlerde onlarca blogcu hatun muhabbetin gözüne vurmuş kız kulesi manzarasının keyfini sürüyor olmalılar.gidemediğim orada olamadığım için müthiş bir eziklik hissediyorum içimde.hoş Bursa yakın atla gel denebilir ama bebiş hala küçücükken yapabilecek gücü bulamadım kendimde.belki kısmet olursa bir buluşma da Bursada ayarlarız belki.rehber de ben olurum üstelik.ayy çok süper olur.yenikapı-mudanya 75 dk sürüyor sadece.ilgilenenlere duyurulur:)
ahh annemler annemler.kaç günlerdir uğraşıp didindiğim asıl onlar oldu galiba.bazen dünyanın en şanssız çocuğu olduğumu düşünür içli içli ağlarım ben.kardeşim olmayışından,hayatta yapayalnız duruşumdan dolayı hep onları suçlarım.annemin sırf babamın istek ve arzuları için yaşayan pasif bir kadın oluşu şu an tam 3 kardeşimin olma ihtimalini yok etti yıllar içinde.kendi hayallerini ,umutlarını,karnındaki yavrularını koruyamayan bir anneye sanırım her insan kızgın ve küskün olurdu.nitekim ben de çok kızgınım kendilerine.
bu satırlara döşemek isteyip te elimin varmadığı adeta haykırırcasına anlatmak istediğim onca şeye rağmen belki de susmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.kalbimin kırık dökük asla tamir olunmaz haline sebebiyet veren önce babamı sonra annemi bir ömür boyu affedemeyecek kadar suçlu görüyorum hep.tüm çocukluğum boyunca yaşadığım yapayalnızlığı bir nebze olsun tamir edebilmeleri için tanıdığım yüzlerce şansa rağmen "artık anne oldun ve bir ailen var sen yalnız filan değilsin"sözlerini duymaktan yoruldum ve her geliş gidişlerinde muntazam bir şekilde beni ağlama ve sinir krizlerine sevk etmelerinden de sıkıldım.onlara en yakın olabileceğim yeri yani bu şehri seçerken onların benden adeta kaçma çabasına girdiklerini anlamakta epey gecikmişim.sadece 1,5 saatlik mesafede oturmalarına rağmen senede en çok 2 kez (o da mecburiyetten)kapımı çalmaları yalnız eşimle benim değil dostlarımızın da hayretine mazhar oldu yıllarca.kız evlat olmanın ağırlığı,"aman ya bir şey olursa ,yakın olayım "düşünceleriyle kaldığım bu şehir artık çok daha itici bir hal aldı gözümde.yaşça epey genç sayılabilecek annemin(58 yaşında) hem kızıma hem oğluma hamileyken sürekli söylediği "sakın bana güvenme ,doğurduğun gibi bak" sözü geç de olsa dank etti kafama.
son 1 yılımız Bursada.ailem sahip çıkar sürekli yanıbaşımda olur ,zor zamanımda desetek çıkar umuduyla taşındığım bu şehirden ;onlardan uzaklaşmak,kalbimi paramparça edişlerinden kaçmak,yıllardır maruz kaldığım üvey evlat tiplemsinden sıyrılmak için gitmekte kararlıyım.madem kuzuma sahip çıkan yok,oğlumda çektiğim perişanlıkları çekmemek için Ankaraya ,çalıştığım kurumun genel müdürlüğüne geçme niyetindeyim.kurumla aynı bahçedeki kreşe minik Ayşemi verir,yine aynı bahçedeki ilköğretime oğlumu yazdırırım.böylece gözüm arkada kalmaz,ellerim de sürekli üzerlerinde olur.
bundan sonrası ben sağ annemler selamet.ola ki hasta filan olduklarında,bir tas çorbaya muhtaç kaldıklarında yine beni mi suçlayacaklar bilemiyorum.20 yaşında apar topar evlenerek adeta kaçtığım ailem tüm hıncıyla beni mi anlatacak konu komşuya kimbilir.
ve acaba hiç düşünecekler mi biz bu kızı hem 20 yaşında kaybettik hem de 35 yaşında .biz de mi bir gariplik var yoksa gariplik mi onda???
kızımın diş sıkıntısı geçmek nedir bilmiyor.alıştık bu duruma lakin acıyı çeken asıl minişin kendisi.aylardır ucu bile gözükmeyen beyaz inciler 5i bir yerde hesabı aynı anda dizim dizim dizildiler.zavallıcık gecelerini sıkıntıyla geçiriyor.ahh bir de boğaz ağrısı ve arada uğrayan öksürük nöbetleri de cabası.
son 10 gündür garip bir mevsim hüküm sürüyor Bursada.adı bahar desen değil kış desen değil.geçiş zamanlarını oldum olası sevmem.ne iklimlerde ne duygularda.hep bir araf vaziyeti.içim darlanır.ruhum boğulur.öyle aptal aptal eve kitlenirim.sanırım nisan ayının bana yaşattığı bunca talihsizliğin ardından silkinip kendime gelmem ancak mayısı bulacak.bakalım bakalım.
kaç günlerdir deli anne facebook sayfasında haydi anneler buluşalım deyip duruyordu.içim eriye eriye izliyordum.şu anda tam da şu vakitlerde onlarca blogcu hatun muhabbetin gözüne vurmuş kız kulesi manzarasının keyfini sürüyor olmalılar.gidemediğim orada olamadığım için müthiş bir eziklik hissediyorum içimde.hoş Bursa yakın atla gel denebilir ama bebiş hala küçücükken yapabilecek gücü bulamadım kendimde.belki kısmet olursa bir buluşma da Bursada ayarlarız belki.rehber de ben olurum üstelik.ayy çok süper olur.yenikapı-mudanya 75 dk sürüyor sadece.ilgilenenlere duyurulur:)
ahh annemler annemler.kaç günlerdir uğraşıp didindiğim asıl onlar oldu galiba.bazen dünyanın en şanssız çocuğu olduğumu düşünür içli içli ağlarım ben.kardeşim olmayışından,hayatta yapayalnız duruşumdan dolayı hep onları suçlarım.annemin sırf babamın istek ve arzuları için yaşayan pasif bir kadın oluşu şu an tam 3 kardeşimin olma ihtimalini yok etti yıllar içinde.kendi hayallerini ,umutlarını,karnındaki yavrularını koruyamayan bir anneye sanırım her insan kızgın ve küskün olurdu.nitekim ben de çok kızgınım kendilerine.
bu satırlara döşemek isteyip te elimin varmadığı adeta haykırırcasına anlatmak istediğim onca şeye rağmen belki de susmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.kalbimin kırık dökük asla tamir olunmaz haline sebebiyet veren önce babamı sonra annemi bir ömür boyu affedemeyecek kadar suçlu görüyorum hep.tüm çocukluğum boyunca yaşadığım yapayalnızlığı bir nebze olsun tamir edebilmeleri için tanıdığım yüzlerce şansa rağmen "artık anne oldun ve bir ailen var sen yalnız filan değilsin"sözlerini duymaktan yoruldum ve her geliş gidişlerinde muntazam bir şekilde beni ağlama ve sinir krizlerine sevk etmelerinden de sıkıldım.onlara en yakın olabileceğim yeri yani bu şehri seçerken onların benden adeta kaçma çabasına girdiklerini anlamakta epey gecikmişim.sadece 1,5 saatlik mesafede oturmalarına rağmen senede en çok 2 kez (o da mecburiyetten)kapımı çalmaları yalnız eşimle benim değil dostlarımızın da hayretine mazhar oldu yıllarca.kız evlat olmanın ağırlığı,"aman ya bir şey olursa ,yakın olayım "düşünceleriyle kaldığım bu şehir artık çok daha itici bir hal aldı gözümde.yaşça epey genç sayılabilecek annemin(58 yaşında) hem kızıma hem oğluma hamileyken sürekli söylediği "sakın bana güvenme ,doğurduğun gibi bak" sözü geç de olsa dank etti kafama.
son 1 yılımız Bursada.ailem sahip çıkar sürekli yanıbaşımda olur ,zor zamanımda desetek çıkar umuduyla taşındığım bu şehirden ;onlardan uzaklaşmak,kalbimi paramparça edişlerinden kaçmak,yıllardır maruz kaldığım üvey evlat tiplemsinden sıyrılmak için gitmekte kararlıyım.madem kuzuma sahip çıkan yok,oğlumda çektiğim perişanlıkları çekmemek için Ankaraya ,çalıştığım kurumun genel müdürlüğüne geçme niyetindeyim.kurumla aynı bahçedeki kreşe minik Ayşemi verir,yine aynı bahçedeki ilköğretime oğlumu yazdırırım.böylece gözüm arkada kalmaz,ellerim de sürekli üzerlerinde olur.
bundan sonrası ben sağ annemler selamet.ola ki hasta filan olduklarında,bir tas çorbaya muhtaç kaldıklarında yine beni mi suçlayacaklar bilemiyorum.20 yaşında apar topar evlenerek adeta kaçtığım ailem tüm hıncıyla beni mi anlatacak konu komşuya kimbilir.
ve acaba hiç düşünecekler mi biz bu kızı hem 20 yaşında kaybettik hem de 35 yaşında .biz de mi bir gariplik var yoksa gariplik mi onda???
aile hassas konu sevgili sitare,bilirim ne kadar yaraladığını.kendine itiraf etmek bile zordur ,kaldıki dile getirmek.Mevlam herkese yanlışından dönmeyi nasip etsin.
YanıtlaSilAllah gönlüne ferahlık versib arkadaşım.En yakının olması gereken,sen kaçsan da seni bırakmaması gereken insanlar onlar.Ama tercihleri buysa,sen kendini üzme artık.Ne güzel senin de bir yuvan var.Amacımız kendi yaşayamadığımız mutlulukları bebeklerimize yaşatmak değil mi?
YanıtlaSilKurban olurum kıs, Ankara bekler seni, sarar bir kaymaklı kadayıf anası bu şehirde omuz olur sana vallahi yalanım yok..Üzüldüm okurken...
YanıtlaSilYaşadıklarını okuyunca çok üzüldüm canım çok acı gerçekten öz ailen tarafından haketmediğin bir muamele görmek.. ama sen içini rahat tut lütfen üzülme artık elinden geleni yapmışsın onlar için bundan sonrasını onlar düşünsün.. hem artık senin de bir ailen var çocukların var onların sana ne derece bağlı evlatlar olacağından zerre kadar şüphem yok. Allah yardımcın olsun canım.
YanıtlaSilnevalciğim;sen de sınanmaktasın kalbinden biliyorum.ha anne ha kardeş farketmez herhalde yürek acısı şiddetinde.amin diyorum duana.
YanıtlaSilperimasalım;galiba sen haklsın.bizim yaşayamadıklarımızı yaşatmak olmalı bebişlerimize.kendime sözüm var.kızımın ve oğlumun elinin uzandığı yerde olmazsam bana anne demesinler asla.
sinemciğim;ne güzel ne naif bir kalbin var.yazımı yazarken ağlamadım ama yorumunu okuyunca birden yaşlar boşaldı gözümden.ankaraya gelirim,seni de bulurum.altını üstüne getiririz artık tunalının mı dersin karanfil sokağın mı dersin:))
emirin annesi;evet artık benim zaten bir ailem var.eşim sağolsun çok destek oluyor .ben varım yetmez mi diyor.amin duan için şekerimm.
keşke annem yaşasaydı:(((
YanıtlaSilKararını destekliyorum,anneden annelik, babadanda babalık görmeyeceksem,yalnız kalayım daha az yaralanır belki insan?Ankarada söylediğin düzen çok güzel gözüküyor,sende bir annesin seninde mesuliyetlerin sana muhtaç çocukların var,öncelik onların yaşamlarını en iyi bir şekilde kurabilmek,Ben bu okuduğum yazıdan sen her nekadar uzaklaşsanda,kızsanda anne ve baban için ne olursa olsun herdaim onlara yetebileceğindir.
YanıtlaSilİNSAN İÇİN DOĞDUĞU YER DEĞİL DOYDUĞU YER ÖNEMLİ DERLER SENİN İÇİN DE ÖYLE OLMALI MADEM SANA KATTIĞI BİRŞEY YOK HER YÖNDEN DOYUMA ULAŞTIĞIN ANKARAYA GİT BENCE DE.ÜZÜLDÜM GERÇEKTEN DE AMA ANLADIĞIM HEP ANNENİN PASİFLİĞİ BABANIN BASKIN KAREKTERİNİN KARŞISINDA SANA YANSIMALARI BUNLAR:(
YanıtlaSilALLAH ŞÜKÜR Kİ ASLAN GİBİ OĞLUN SENİ İNŞALLAH ANLAYACAK KIZIN VAR SEN MUTLU OLACAĞIN YERE GİT.ÖMRÜNCE HEP SEVİLMEN MUTLU OLMAN DİLEĞİYLE
SEVGİLER
Seni o kadar iyi anlıyorum ki:(Yazmak isteyip yazamadığım söylemek isteyip söyleyemediğim boğazımda öyle bir düğüm var ki:(
YanıtlaSilTek birşeyi çok iyi biliyorum biz öyle olmayacağız.
Canım yaaaa...Üzüldüm..Ne desem bilemedim...Düzelir inşallah..HAtalarını anlarlar annenle baban...
YanıtlaSilPS..Deli anne'nin buluşması varsa bizimde olur şekerim. Haziran 30 Bursadayım. 2 kişilik bi buluşma olasada buluşuruz ne olacak:)
sevde;üzülme arkadaşım,nur içinde yatsın anneciğin.
YanıtlaSilayşen;bazen aklım karışıyor ben mi garibim onlar mı diye.haksızlık etmek istemiyorum hiç.ama hep acıyan bir yer var içimde.en iyisi mi diyorum kendim için bir şeyler yapmalı artık.ve dediğin gibi ne kadar uzaklaşsam da ellrim üzerinde olmak zorunda.
sezobigo;evet güzelim aynen öyle annemin pasifliği.hayatının odak noktası hep babam oldu.asla ben olmadım.hepimiz ömrümüzce sevilelim inşallah.sevgisizlik çok acı:(
aylin;sen de mi brütüs:)hep söylemek istiyoruz ama deyip yutkunuyoruz değil mi.benim de buraya yazdıklarım buz dağının sadece su üstündeki hali zaten.üzme güzel kalbini.
dilek;anlamazlar ,umut yok:)
ivit ivit sen bi gel bakalım.bi görüşüp kaynaşalım.madem 30 haziran ben buralardayım.haberleşelim.
Ne güzel iki gülüş...
YanıtlaSilNe şanslı bir annesin...
Dilerim sevdiğin dostlarınla geçirebileceğin şahane bir güne kavuşursun...
Sevgiler:)
Dün okudum bu yazını,dünden beri kafamın bir köşesinde beni yeyip bitiriyor.Niye mi?Çünkü ben de kocamın istememesi yüzünden tek çocukla kalmayı tercih edenlerdenim.Benim de o sıkıntıları tekrar yaşamaya çok hevesim yok ama kocam ikinci bebek isteseydi bir şekilde cesaret ederdim herhalde.Şimdi gün gelecek Deniz de bana aynı suçlamalarda mı bulunacak.Babamın istek ve arzularını yerine getirmek için beni ömür boyu yalnızlığa mahkum bırakan silik birisin sen mi diyecek bana.Senin yazından sonra kafamın bir yanı beni hep böyle sıkıştırken diğer yanı tek çocuk olup mutlu olan bir sürü insan var,kardeş sahibi olmak mutluluğun garantisi değil ki deyip duruyor.Zor seçim,zor hayat..
YanıtlaSilözlem
ezgi hocam,sevgiler yolluyorum sana.tez zamanda çoluk çocuğa kavuşman dileğiyle.
YanıtlaSilözlemcim;aslına bakarsan ben de tek çocukta kalacak,biraz olsun hayatımı kendim için yaşamaya bakacaktım.senin durumunun tam tersi bizde oluştu.eşim ısrarla kardeşi olsun oğlumuz dedi durdu.aslına bakarsan bu ısrarının sebebi benim tek çocuk olup bundan dolayı yaşadığım üzücü hadiseler.bak sen kendini yapayalnız hissediyorsun çocuğuna da bunun aynısını yaşatmaya vicdanın elveriyor mu dedi dedi dedi ve ikna etti beni.hatta bu yüzdendir iki çocuğumun arası 8,5 yaş gibi uçuk bir zaman süreci.
karar senin fikir senin.bakacak uğraşacak olan asıl sensin.baba en harika babalardan da olsa sırtını dönüp yatabiliyor yeri gelince.
iyi düşün özlem.madalyonun iki yüzü var çünkü.