Ana içeriğe atla

Gökkuşağı:)



Hani çok sevinir ya insan.sevinci ve şaşkınlığı bir arada olanlarından.hani hiç ummadığı anda ,en tahmin etmedği bir sürpriz çıkıverir ya karşısına.tebessümün alası mutluluğun tarif edilmez tadıyla keyifle ve şaşkınlıkla "bunu anlatmam lazım,bunu herkesin duyması lazım" naralarıyla sarılır ya insan klavye başına:)

o gün bugün işte bana.iyi ki blog yazıyorum iyi ki bir dolu blogçu arkadaş edinmişim dediğim zamanların zirvesindeyim.işte şu hatun beni benden alan bulutların üstüne çıkaran.adı Ayşen.

bir vakit önce şöyle bir yazı yazdı hatun.içim gitti ne yalan söyleyeyim.bir kaç dolandım market filan yok bulamadım:(sonrasında unuttum gitti tabi.

ah be ayşen .ben unuttum ama sen unutmamışsın ya.bir kaç gün önce "sana ufak bir şey yollamak istiyorum adresini yazar mısın" dediğinde aklımın ucundan bile geçmemişti.hatta şaka mı yapıyor acaba diye de düşünmedim de değil hani.

sonrasında olan biten aşağıda .bir insanın uzaktan da olsa sevilebileceğini dahası değer görebileceğini önemseneceğini anlatıyor bu resimler.içime sığmayan sevinci burada sizinle paylaşırken karnımın içinde kelebekler uçuşuyor inanın .ve ben daha da konuşamıyorum.öyle mahçup mahçup sıvışıp gidiyorum bu yazıdan:)

Dip Not:kendine çıkan hediye kitabı bana yollama nezaketini gösteren ülkücüm ;senin için bir post yazamadım ama inan gönlümün taaa içinde bir yerlerdesin.acil şifalar dilerim.




Yorumlar

  1. ohhhh bu soğuk havada nede iyi içilir, afiyet olsun...

    YanıtlaSil
  2. işte benn bu yüzden eviyorum bu ortamı:)
    sefamız olsun ki böylesine güzel bir ortamı paylaşıyoruz:)
    afiyetlee canım..
    sevgiler..
    :)

    YanıtlaSil
  3. ooo afiyet olsun Sevgiciğimmm , ne güzel süpriz olmuş....Ülkü bir tanedir, yüreği sıcak arkadaşımız...
    İyi ki yazıyorsun çılgın ve deli dolu hatun :)))))))))))))))))

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel düşünmüş ne büyük incelik... Ben işte bu yüzden seviyorum blog arkadaşlığını.. 30 yaşımdan sonra bulduğum blog arkadaşlarımla daha sık araşır, görüşür olduk biz... Yaşasın bloglar :))

    YanıtlaSil
  5. Kendim içmiş kadar oldum, o kadar hoşuma gitti. Küçük ama büyük mutluluklar bunlar, ne güzel. Afiyet olsun arkadaşım!

    YanıtlaSil
  6. afiyet olsun ozaman:)

    yaşasın blogdaşlar

    YanıtlaSil
  7. afiyet olsun :)) alışveriş listesine ekledim latte yi merak ettim. blog alemi güzel yaa :))

    YanıtlaSil
  8. Sefan olsun Sevgi. Yakışırr.

    YanıtlaSil
  9. ohhhhh yarasın arkadaşım.Afiyetle iç,gönderen arkadaşına da bravo valla,nasıl da yer etmiş içine.Çok düşünceli insanlar var bu blog aleminde,iyi ki içindeyiz...

    YanıtlaSil
  10. vay vay vay,,,,kıskandım...şaka şaka afiyet olsun:) öperim

    YanıtlaSil
  11. bakşimdi ben utandım...ve bir okadarda sevindim latteler eline ulaştıya.Negüzel hisler oluşmuş sende mutluyum nekadar güzel şeyler yazmışsın benim için yine mutluyum .takipteyim sevgiler:)

    YanıtlaSil
  12. canım afiyetler olsun.ayşen hanımın da yüreğine sağlık .sevgiler

    YanıtlaSil
  13. zaten ben artık yazamadığım zamanlarda bile dert etmiyorum.blogcu sıfatı sayesinde edindiğimiz dostlar yanımıza kar kalıyor...birlikte güler birlikte ağlar olduk bir çoğu ile arada binlerce kilometreler olsada kalplerimiz iç içe:)afiyet olsun Sevgicim,latte benimde favorimdir...Ayşene ise bir kezde ben teşekkür ederim.bu sıcaklıklar devam ettiren herkesin fikrine sağlık...

    YanıtlaSil
  14. ufff bir insan ancak bu kadar düşünceli olabilir heralde.. :))

    YanıtlaSil
  15. Buarada aklıma Mary and Max animasyon filmindeki mektupşaşma geldi aklıma. Süper birşey bu yaa :))

    YanıtlaSil
  16. incelikler, insanın ruhunda ne güzel iz bırakıyor değil mi?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm