Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ben diyorum ki...

12.12.12 uğurlu mu bereketli mi bilmem ona buna inanmam tek inandığım içimdeki enerji bok gibiysem allame olsa başıma çekemem bugün günlerden "hep aynı be bacım" sitare günlük telaşından bir yerlerini bile kaşıyamıyor gayrı ola ki çoluk çocuğa karışmamışsanız  darlanmadan kulak verin bana önce bi doyun hayata ha doyulmaz aslında  topraktır eni sonu gel gör ki insanız ya ,açız ya,yetmez ya hiçbir şey siz biraz yaşayın sıkıldım deme lüksünüz olur sonra geçin analık babalık rollerine caaaaart kabakağaat nasıl da ahkam keserim ama kzıım minnak kuşum hastaydı bronşiolit belası ne yattığımızı ne yediğimizi ne konuştuğumuzu bildik hayat zaten öğğğğ modunda gelirken bana karesini küpünü yaşadım desem yeridir şükür düzeldi  derken  besbeter oldu  en zor iş çocuğun hastalığıyla sınanmakmış ya sabır deyip duruyoruz karı koca sonumuz da hayrola er kişime bir tutkun bir düşman hallerim sürmekte pek tabi can çıkmayınca huy çıkmıyor  sabah ka

dönme dolap misali döner başım

2 sene önce daha mı zayıftım ne offsss bırrrr soğudu mu şimdi hava derken hooop güneşin patlak vermesi tam öğle üzeri.güzeeel. dönme dolap misali döner başım dönen başım değil asıl duygularım .yeter ki gün eksilmesin penceremden diyor ya şair o misal.lakin gelin görün ki benim penceremden amele eksilmiyor son 2 aydır:)tam şu anda beynimi mi yoksa duvarı mı deldiği belli olmayan matkap sesine rağmen azmettim anacığım içimi dökmem lazım. mantolama mı ne zıkkımsa o var dış cephede.iş yerimdeyim,odamda.sakin ve sükunete alışmış (sadece burada evde değil yanlış anlaşılmasın)bünyeye ağır geliyor emme yapacak zerre bir şey yok.bol sabır diliyorum kendime ve diğer bina arkadaşlarıma. ben bu sese tahammül edemezken üst katımdaki möhendiz arkadaşım "seninki bir şey mi, bana camdan kablo uzatıp -şunu bi prize taksan ablaaa -diyorlar her gün" demez mi.ses okey görüntü olmasın lötfen dedim iç sesimle:) manyağın manyağı şefimle iş hayatımın en çıkılmaz sokaklarını arşınlıy

resimler konuşsun bu kez!

belki biraz ağlamalıyım

şehrin kıskacında ufacık dünyamda sıkışıp kaldım ben.bulutlar üzerimden geçerken nereye bensiz nereye gidiyorsunuz diyorum.hiç gitmediğim ve hiç yaşamadığım hayatların üzerine gölge mi yoksa yağmur mu olacaksınız.beni kendimle baş başa koyup diyar diyar yollar mı aşacaksınız. camlar kapalı.dört duvar bir de hayallerim. şehir çok gürültülü.içi dolu kaynayan bir kazan gibi.ayarında bir ısısı var az daha açsan birden kabaran süt tenceresi gibi dışına fışkıracak ,ne var ne yoksa safra gibi dışına akıtacak. ev çocuk seslerinin yankısında.gece gündüz fark etmiyor.uykusuzluk döngüsünü kırsam da arada hep bir bitkinlik hali. yine kırıldım.dalım düştü.öyle bir ses geldi ki düştüğü yerden acımalı mıyım halime.derman bulamadığım bir hal çöktü üzerime sisli bir şehir gibi.göz görmüyor duygularımı puslu bir alaca karanlığın ortasından yankılanıyor sesim;"ben bur da yıııım bur daaaa yıııımm".duymuyor kimse. bilmediğim hayatlar var.hiç şahit olmadığım.bilmeden özlediğim haya

Aşk Yorgunu

dal gibi uzun bir adam,sarışın .uzaktan süzen ama içten bakışlar.cesur mu acaba yüreği var mı yanıma gelmeye derken ilk merhaba.şaşkınlık,tereddüt.adını ,okulunu,şehrini söylerken yüzüne manasız bakışlar fırlatan ben.bir yandan ürkek bir yandan umursamaz istanbul kızı havalarında yine ben.o ise öyle mağrur ki ve inadına inanmak istemediğim dürüst bir tavır.etkileyici ama kilitlerim var sapasağlam.yüreğim devrilmeyecek sözüm var benim. defalarca yüz üstü bıraktım.ararım dedim aramadım.oynadım oyaladım.kötüydü içim.kimden neyin intikamıydı sanki.tuhaf .umursamadım ama o vazgeçmedi.o kadar gönülden istemişti ki defalarca istanbulun en olmaz muhitlerinde en olmaz zamanlarında karşıma çıktı. taksim postanesinin önünde mevsimlerden kış yağmur sağanak adeta.bekliyorum neredeyse bir saat olmuş iki arkadaşımın ikisi de ortada yok.trafik diyorum ofluyorum pufluyorum.şemsiyemin altında sıkıntıdan çatlıyorum.ve o yağmurda ıslana ıslana yürüyen bir adam bana doğru yaklaşıyor.olamaz diyorum bu

bakalım, gülelim, düşünelim dedim

facebook dehşet bir medya aracı oldu hepimizin malumu.söylenecek bir yığın sözünüz mü var paylaşın facete ulaşın yüzlerce kişiye.salt düz cümlelerden ziyade emek verilerek hazırlanmış çerçeveli resimli envai çeşit mesaj emrinize amade. günlük paylaşımlarda kalan arşivleyemediğimiz ama çokça beğenip vay be dediğimiz vurucu sözleri buraya taşımak istedim. bakalım,anlayalım ,düşünelim gülelim diye...