Ana içeriğe atla

deldim deldimm

sivas-şarkışla
uzun bir ara verdim yazamadım bir türlü.uzaklardaydım sivasta.düğün dernek hısım akraba derken günler su gibi geçti.işte olsam bir türlü geçmez.sevdiğim insanlarla keyifli zamanlar geçirecek olduğumda zaman yetmez oluyor ne kötü.


başlık minik kuzumdan alıntı:)gel geel yapmayı öğrettik .o da del deel diye karşılık veriyor.avuçlarını kapatıp açarak.çok şirin oldu yavrucak.


sivas merkezde oturuyor eşimin ailesi.üstteki resim ilçede yaşayan kaynım ve eltimi ziyarete gittiğimizde görümcem tarafından çekildi.bu poza bayıldım.burada da paylaşmak istedim.görümcem demişken baldır bal.2 taneler.ikisi de birbirinden güzel insanlar.maalesef çok uzağız.biri almanyada diğeri sivasta.yazdan yaza görüşmek yetmiyor.nasıl etsek de yaklaştırsak mesafeleri bilmem.

sivas sokaklarında yeğenleriyle sek sek oynayan oğlum o kadar mutluydu ki
oralardayken havasına ,insan ilişkilerine ,hayatın daha kolay yaşanılırlığına bakınca büyükşehir yıpranmışlıklarına kapıldığımızı düşündüm hep.kahvaltı sofrasına bahçeden yeni toplanmış maydanozun ,yeşil soğanın ,terenin buyur edilmesine mi yanayım ,oğlumun ille de dolma isterim diye yalvarıp bahçeden balkona uzanan üzüm yapraklarını büyük bir iştahla toplayıp önümüze yığmasına mı.ahh bir tadabilseydiniz yapılan yaprak sarmayı.

ciddi ciddi düşünmelerdeyim rotayı oralara çevirmeyi.bir yanım ankara diyor lakin diğer yanım daha büyük bir iştahla sivas diyor bana.orada yaşayan görümcemin ısrarla "buralara gelin kıza  ben bakayım" şeklindeki sözleri daha bir çekici hale sokuyor gitme fikrimi.artısı çok olsa bile eksilerini göz ardı etmek olmaz elbet.yaklaştıkça yakınlaştıkça gurur,kibir ,dedikodu gibi mevhumlar başlayacak mı.dertsiz aşım kaygısız başım hesabı bir başımıza yaşadığımız koca kazan bursanın yalnızlık hallerini arar mıyım.kapım çok mu çalınır,kafam çok mu kaşınır bilmem.önümüzde 1 yıl var.karar vermek ne de zormuş.



babaannesinin kollarında minik ayşem
eşimin bakıcılık halleri yeniden start verdi.bayrama dek iki çocukla uğraşacak.surat bin beş yüz karış olur artık o zamana dek.biz kadınlar boynumuzun borcu biliyoruz evlat büyütmeyi .oysa iş erkeğe düştü mü bin zahmet bin eziyetmiş gibi algılanıyor ne kötü.en iyi koca bile zorlanıyor halden hale giriyor.umarım sorunsuz atlatırız bu yazı.

işe döndüm ama keyfim hiç yok.ara verdikçe yabanıl bir hal alıyor ortam.iç düzenlemesi yapılmamış hala.ısrarla işimi sevmediğimi yine yeni yeniden haykırmak istiyorum.şuralara yazı da yazamasam çığlık çığlığa kalırdım herhalde.

tadı kursağımda kalan keyifli bir memleket ziyaretinden sonra bursanın yalnızlığına,sıcağına ve ipiğrenç nemine alışmak zor olsa da ya sabır diyor işime koyuluyorum.

ya siz nerelerdesiniz???

Yorumlar

  1. bugün aynı duygular içindeymişiz :)dönmene sevindim

    YanıtlaSil
  2. ben de bursa'dayim.yillik iznimizi heyecanla bekliyorum. Hiperaktif bir Bursali olarak Bursa'da yalnizligi pek bilmem ama Bursa'da sicak hic cekilmiyor. bebiskom sicaktan yapis yapis oldu. tatil gelsin artiiiiik:)

    YanıtlaSil
  3. bıraktığın yerde yani evdeyim:)hemide bursadan belki daha sıcak ve daha nemli evimde:)
    şaka bir yana bende ne zamn memleket uzak diyarlara gitsem acaba yaşayabilimiyim diye hesap yaparım çünkü öyle çekici nedenleri vardır ki,sakinlik,sebze meyvenin orjinal olması çocukları imece usulu bakmak gibi ama bazende tamda dediğin sebelerden vazgeciyorum ya bunalırsam diye çıkıyorum derin rüyalardan:)
    işinde allah kolaylık versin.bu arada inşallah eşine bizim nazarımız değmemiştir hani vayy diye yazıya başladık sen çocuklara eşim bakıyor deyinceç.valla kendi adıma üzülürüm ama eminim ben maşallah da demişşimdir:)

    YanıtlaSil
  4. özlledik şekerim yaa.. hoşgeldin. inşallah herşey yoluna girer. bayramdan sonra çözümünüz var mı?

    YanıtlaSil
  5. Hoşgeldin sen de Sevgi...Ben de bugün işe başladım. 15 gün tatilden sonra çekilmiyor değil mi??

    YanıtlaSil
  6. Dört gözle dönmeni bekledim,neyseki geldin,fazla takma,ne yaparsan yap hersey olacagina variyor ve bende senin düsüncelerini yasiyorum suan,düsünme asamasi hala bitmedi,bakalim kim galip gelecek!Mantikmi duygularmi?

    Bu arada biz hala evdeyiz yolculuk 7 Agustos'ta Ankara'ya insallah...

    Bursa'da nem mi varmis hic bilmezdim,hayatta nefret ettigim tek sey NEM! kolay gelsin!

    Allahtan esine sabir diliyorum ve seni öpüyorum cok:))

    YanıtlaSil
  7. şerife;ben de sevindim.sıcaklar ve iş ne kötü ya

    ruh pastası;ben de çok hırslı sosyal biriyim.ancak çocuklu bir kadın hele ki akraba yönünden büyük bir şehirde kıpkısırsa eli ayağı bağlanıyor.ne kadar etraf sahibi olsa da kendi içine hapsoluyor.hele ki 2 çocukla durum daha bir beter .

    bigo;senin asla nazarın değmez.çok içtensin şekerim.aynı nedenlere ve aynı hayıflanmalara sahibiz demek.ne yaman çelişki di mi.

    YanıtlaSil
  8. feride;eve barka kavuşmak güzel yaaa.ben de özlemiştim.bayram sonrası epey karışık.bir ihtimal görümcem okul açılana dek gelebilir.sonrasında kalan izinlerimi kullanırım.daha olmazsa biraz daha ücretsiz izin alırım.hiç bilmiyorumm:(

    araştırmacı anne;kesinlikle öyle.hele yazın hiç.sana da bana da çok kolay gelsin.

    terazi kızı;ben sizin için varım,alkışlarınızla yaşıyorum dermişim:)nereye gitme niyetindesiniz.ay merak ettim şimdi.belki blogunda yazmışsındır ben okumamışımdır tüh.ankarayı severim belki oraya göçeriz öf karışık işler öfff.nem nasıl bir şey biliyor musun.yapııış yapııış olursun içinde kaynayan kazanlar gözünden fokurdayarak çıkıp gözeneklerine geri dönüş yapaar aynı iğrençlikle sırt nahiyen ve döşünden de inanılmaz miktrda ter salgılarsıın.ağlamak haykırmak öğürmek istersin lakin yutkunur kalırsın.işte buna nem ve etkileri diyoooruuuuz:))

    YanıtlaSil
  9. Hoşgeldin Sevgiciğim , özledik seni :))
    Zor bir karar uzaktan tatlı gelir ama yakından nasıl olur bilemem ( sizinkileri tanımadığım için ) Anakar Sivas a yakın bu da bir avantaj tabiki... 1 yıl içinde karar verilir elbet..Kolaylıklar dilerim bu çetrefilli kararında :))
    kadın milletiyiz netice de her türlü olasılığı düşünürüz...Düşünme de de fayda var galiba :)))

    YanıtlaSil
  10. ilknur;özlenmek ne güzel yaww:)ben de özlediim di.ankara daha yakın evet o kesin.ama yakınlık çocukların külfetini azaltmıyor.bilemiyorurtınlı düşününce bin kusur buluyoruz biz kadınlar.amaaan iş olacağına varır mı demeli acaba.

    YanıtlaSil
  11. çoruma gidip döndüğümde aynı şeyi düşünürüm bazen,sonra bağımsızlığımdan vazgeçemeyeceğimi anlarım:)

    YanıtlaSil
  12. bizde köye gittik aynı düşüncelerle geri geldik :D
    gün gelip memlekete giderseniz pişman olacağınızı hiç sanmam, aile gibisi varmı :)

    YanıtlaSil
  13. yaşadığı şehri sevmeyen bir ben varım sanırdım...sizde nem bizde ayrıyetten fabrikalar şehriyiz:(

    YanıtlaSil
  14. Hoşgeldin Sitarem.. yokluğunda daha bir sessizleşti buralar valla.. Dbaşlarda dedim işe başladı yazmak oldu zahar, sonra birden meraklandım ki facebooktan gördüm resimleri.. ne iyi olmuş.. gitmeli, gitmeli

    YanıtlaSil
  15. hoşgeldiinnnnnn....ben? maaalesef erzurumdayımm:((( sen bursa'dan yana dertlen bakalım....eline geçmeyenleri düşün:)) git şekerim git...önemli olan şehirin adı değil...o şehirde olan "can"ların....ailen...sevdiklerin....muhabbet hoş olsun yeter, şehirin adının ne önemi var:))) öptüm...

    YanıtlaSil
  16. Hoşgeldin sefalar getirdin:)))Sen yine de Ankarayı düşün derim ben:))) yalnız kalmazsın burda da:))

    YanıtlaSil
  17. neval;sen zaten bu vakitten sonra yani 20 ve 15 li yaşlara ulaştıktan sonra çoluğun çocuğun pek gereksiz bir hal alır çorum senin için.otur oturduğun yerde keyfini sür:)

    bahar;pişman olursam da dönüşü var bu işin.çoğu insan aynı duygularda sanki.hep bir aile merakı hep bir aile sıcağı olsun istiyor.

    ayşen;yok bacım yalnız değilsin.doyduğun yer mi doğduğun yer mi olayına döndü iş:)

    YanıtlaSil
  18. Eşin iyi idare ediyor vallahi. ben bir pazar yarım gün bıraktığımda kızımı, eşime madalya takacaktım neredeyse.
    ben de karar veremedim yakın olmak mı, uzak olmak mı iyi diye?

    YanıtlaSil
  19. sevgi hoşgeldiniz :))) ilk poz varya çok pratik bir çocuk taşıma pozisyonu ve benim en çok kullandığım :))) bu arada ankara iyidiiir, bekleriz :)))

    YanıtlaSil
  20. hosgeldin canim, ya inanamiyorum sarkisla cok yakin bize, bende Gurun'de buyudum...yani memleket ayni..:))...guzel olmazmi oralar offf ya nasilda ozlemisim resimler harika..keske imkanlar el versede bende sivas'a donsem...her yil bizde malasef tatil donusu ayni duygulara burunuyoruz...sevgiler..

    YanıtlaSil
  21. deliş;işten yazmak daha zor kesinlikle.sürekli bir yoğunluk oluyor.blog yazmayı bırak okumak bile çok zooor.

    YanıtlaSil
  22. dilek;aslında en iyi sen anlarsın ebni.nasıl ki orada yalnızlığı iliklerine kadar hissediyorsun ben de burada öyleyim.ya sabır çeke çeke nereye kadar bilmiyorum.önemli olan mutlu olmak değil mi.her nerede olacaksa.

    YanıtlaSil
  23. sinem;iki şehir arasında kaldım işte.görüşüp tanışsak acayip kaynaşırız eminim.hayırlısı be sinem .

    nilhan;ben şanslıyım biliyorum.hani içinden geldiği halde eline yüzüne bulaştıran adamlar da vardır. onlardan değil şükür benimki.tek kararsız ben değilim demek hımmm.

    anne kalemi;ankara kesinlikle yaşanacak şehirlerden.kim ne kadar kötülese de ben seviyorum.
    çocuğu mecburen öyle taşıyorum yoksa belim çok ağrıyor.benimkisi beceriksizlikten:)

    rozerinin annesi;şarkışlada kaynım öğretmen ,eşimin neredeyse tüm ailesi sivas merkezde.gürün için hep çok yeşil ,çok güzel yer diyorlar.avrupa görmüş yaşamış insan için bırak gürünü ist. bile dar gelebilir zannımca.sevgileer.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm