Ana içeriğe atla

eve yapışan anne ve tek çocuk meselesi üzerine

son 7 ay bilmem kaç gündür kızımla evdeyim.evin içinde öyle her bir 24 saatin adeta tekrarlarını oynuyorum.bildik şeyler işte.emzir-alt değiştir-bir daha emzir-uyut-uyumadı mı salla-bir daha salla -yetmedi mi otur ağla-başa dön-emzir-alt değiştir.......

ayy yazarken bile çok sadistçe ve mazoistçe geldi.benim halimin aynısını milyonlar yaşıyor diyerek avutuyorum gönlümü ama nafile huzura eremiyorum.aklıma mukayyet ol yarabbim diyerek,yer yer ağlayarak yer yer somurtarak günümü diğer günler gibi yaşıyorum.

doğru dürüst yıkanamıyorum.saçım iğrenç ötesi.yılda 5 kez boyattığımı bilirim .artık banyodan banyoya fırça atıyorum,taramak bile zul geliyor.

zaten sinirli bir insanımdır.sıkıntıya eziyete hiç gelemem.konu yavrun olunca pok gibi kalakalıyorsun.içimde fırtınalar esiyor ,sıkıldım yeteerrr diye bağıramıyorum.

oğlan ayrı telden çalıyor kız ayrı.birine büyüdü niye anlamıyor beni diyorum minik kuşa ise çaresiz gözlerle bakakalıyorum.akıl,beden sağlığımı yitirmeden atlatabilirsem bebişin ilk yaşını dünyanın en harika annesi olduğuma kanaat getiricem.

sabah kalktığımda da böylesi bir ruh hali,bir bezginlik bir yılgınlık hasıl oldu anıra anıra ağladım.oğlan duymadı bilgisayara dalmış,kız derin derin baktı gözlerime.sanki anlıyor mu ne.kızlar hisli olur tamam da daha 7 aylık minnoşum benim.

sıkıntılı hallerimin altında yatan en büyük neden yapayalnız çocuk büyütüyor olmak aslında biliyorum.koca şehirde annesiz olmak bir can dostunun bile bulunmayışı iğrenç ötesi bir durum.üstelik tek çocuğum ben.ne kardeş ne abi tutunacak bir dalım yok.belki en çok bu yüzden eşime daha bir düşkünüm.aramızdaki bağ koparsa bu sefer gerçekten koca dünyada dımdızlak kalacağımı hissediyorum.

işte tüm bunlardan dolayıdır ki bir çocuğa yapılacak en büyük haksızlık onu kardeşsiz bırakmak olur düşüncesindeyim.hele ki bu çocuk bir kızsa hayatını her daim psikolojik sorunlarla boğuşarak geçirecektir emin olun.

oğlumun ana-baba olarak bizi perişan eden hastalığı ve onunla beraber geldiğine inandığımız inatçı,mızmız aşırı yemek seçen tavırlarına rağmen onu kardeşsiz bırakmak istemedim.üstüne üstlük çalışan hiçbir yakınından ne maddi ne manevi destek görmeyen bir anne olmama rağmen hayatına anlam katılsın,öldüğümüzde koca dünyada yapayalnız olmasın istedim.

ben bu iyiniyetli düşünceler içerisinde girerken yolculuğuma sanırım kendime bir yol haritası çizmeyi göz ardı ettim.1 tam yıl boyunca her iki kuzuyu kolaylıkla idare edip kendime yeteri kadar vakit ayırabileceğim yanılgısına kapıldım.şimdi duvara toslamış durumdayım sanırım.

sanrılar ve duygu gel-gitlerimin ortasındayken tam da bu sabah "kızım kalk bi gezin çık dışarı oksijen alsın beynin"dedim kendime.epeydir ayşemi aşıp uzun bir yürüyüş yapmamıştım açık havada.abimizi okuluna bırakıp yürüdük.ustaca manevralarla kaldırım -cadde düzleminde yol aldık.yürüdükçe beynim açıldı şuurum yerine geldi.yolda kızıma gülümseyen küçük kızlara ben de gülümsedim.minişimin huysuzlanmasına bile gıcık kapmadım bir an önce eve dönme telaşına sardırmadım.o kadar ki aşure dağıtan bir grup insanı gördüğümde yolumu bile değiştirmedim,az utanç garip bir mutluk hissiyle ısrarcı tavırlarına yenik düşerek ayaküstü bir kase aşuremi de yedim.ohh yarasın:)

eve geldiğimde kesinlikle daha iyi olduğumu fakettim.kızımın kakasını şarklar söylerek değiştirdim.benim bu halim onun da çok hoşuna gitmiş olmalı ki emzirirken uyuyakaldı hemen.

kafayı yemek istemeyen anne ,sokağa atsın kendini.evet biliyorum hava buz gibi.ama olsun sarın sarmalayın bebişleri fırlayın .hem almanlar ne demiş "kötü hava yoktur kötü giyinme vardır"

bir bakarsınız sıcacık bir kase aşure de sizin karşınıza çıkıverir.

Yorumlar

  1. Sitoşum benim; biliyorum senin için bir teselli olmayacak ama bebişlerini kendi kendilerine büyütmek durumunda kalan her cengaver anne aynı buhranı yaşıyor. Ama sen doğru yolu bulup tebdil-i mekanda ferahlık vardır diyebilmişsin. Hah şöyle be kızım....at kendini dışarıya...hava çok mu soğuk? AVM ler ne işe yarıyor zaten...kışın gezmeye...ben kızımı az mı emzirdim mağazaların soyunma kabinlerinde....kafayı rahatlatmazsan dağıtırsın şeker....öptüm en kocamanından...

    YanıtlaSil
  2. Oyy oyyy ben senin yazdıklarını okuyup, ikinci çocuğu hayatta yapmam...

    YanıtlaSil
  3. gülçin avm manyağıyım ben gitmem mi hiç,emzirme odası güzel olanlara gidiyorum hatta:)ama temiz hava gibisi yok.hafta içi çok bi başımayım ondan bu sıkıntılı halim.ben de öptüüüüümm.
    annelili;yok yaa sen bu yazıyı niye öle tersten okudun bakıyımtek çocuk olma kısmını dikkate bile almamışsın.cık cık cık:)bi daha oku sonra kızın 18 yaşına gelince "niye trip yapıyo bu noluyo "der arpacık kumrusu gibi blog yazarsın benden demesi yanee:)öptüm.

    YanıtlaSil
  4. annelili yap canım yap...ben yaptım hem de ikisinin arası 1,5yaş...süper oluyor...tabii işe başlayınca bakım işini taşerona devrediyorsun mecburen o ayrı....

    YanıtlaSil
  5. ah be arkadaşım.. çıksana dışarı madem imkanın var.. hazır Gürhan okula gidiyor ve sen 6.katta asansörsüz bir evde değilsen soğuk olsa ne yazar.. ben çıkmaya kalksam Selim+kerim+meridevnler ile gerisin geri gidiyor ayaklarım..

    YanıtlaSil
  6. Ayyy Sitare korkuttun beni. Gerci benim okul ertelendi ben okul bitmeden asla yapmam ikinciyi.Ama okul bi bitsin ard arda iki tane istiyorum, pasalar gibi 1 yil iznimde olacak. Bende yanlizliktan cok dem vuruyorum. Ailemle aramizda kita farki var. Ume kendini gelip gececek bu gunler.

    YanıtlaSil
  7. Bunalmışsın hem de çok, benimkilerin arası 4.5 yaş olmasına rağmen benzer sıkıntıları yaşadım bende.Ama iyi ki tek bırakmadım kadayıfımı dedim. Ben tek çocuğum halen sıkıntısını çekerim. Sadece kendin için bir yarım saatin olsun günde bence, banyo, kişisel bakım alışveriş dışında ama:) geçecek ve büyüyecekler iyi ki yalnız bırakmamışız diyeceğiz, sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Bursa da olmasan kalkıp size gelecektim kızımı da alıp, öyle geldi içimden bir an :)

    YanıtlaSil
  9. kızlaarr p kadar mı karamsar yazmışım ,gıcık oldum kendime şimdi.ya ben ööölesine yazdım durduk yere bi an döküverdim içimi.ama iyi olmamış ben tam da tek çocukla kalmayın demek isterken tersi çıkmış.yok anacım yok ben memnunum halimdeniki tane de olsalar zor da olsalar iyiki yapmışım .maddi gücüm olsa 3. yü bile yapardım.öpüyorum hepinizi.

    YanıtlaSil
  10. Merhaba sitare,
    Çok severim ben bu ismi,size çokta uygun düşmüş öyle görünüyor.Anneliğin hayatımıza monte ettiği yeni duygular ve gelgitlerin,hayatımızın geri kalan kısmına katacağı olumlu ya da olumsuz etkilerini kendimiz belirleyeceğiz.Depresif,bezgin ve mutsuz bir anne=mutsuz çocuklar+mutsuz bir eş+mutsuz bir hayat mı?
    hayatla bağlarını koparmamış,dimdik ayakta,olabildiğince ama mutlu bir anne=mutlu çocuklar+mutlu bir eş+tatminkar bir hayat

    Seçimin hangisi?

    Bizede beklerim.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm