Ana içeriğe atla

Ah şu 24 Kasımlar

her öğretmenler gününün ayrı bir burukluğu olur bende.çok isteyip olamadığım bir meslek bu.fakülte yıllarımda "ahh ahh ne diye bu bölümü kazandım sanki"diyerek dövündüğüm çok oldu bu yüzden.kişiliğime en bi oturan meslek budur diyebilirim rahatlıkla.
2 yıl tecrübe etmişliğim de var üstelik.Kırcılar Anadolu Tic.Meslek Lisesinde anılarla ,sevinçlerle ,gözyaşlarıyla dolu 1 yıl geçirmiştim,muhasebe öğretmenliği yaptığım yıl.aradan epey bi süre geçti mezun olanlardan üniversitelerini bitirenler bile olmuş.hani en ummadık zamanda görüverirsiniz ya maziden birilerini.çıkıveriyorlar karşıma bir heyecan bir duygusallık çık çıkabilirsen içinden .
bir sonraki yıl ilköğretimlerde bilişim öğretmenliği yapmıştım,birkaç okul gezince aynı sene içinde çok da derin bir bağ kuramıyor insan öğrencileriyle .çok özledim o günleri .tadı damağımda hüznü telaşında kaldı .azmin sonu nereye varır bilmem ama bitmeyen gayretler içinde hala amacıma ulaşmaya çalışıyorum.malum devletin öğretmen alım politikaları sürekli değişim halinde.fakülte son sınıftayken pedagojik formasyon almıştım,ücretini cepten vererek.o dönem bizim maliye bölümünden öğretmen alırlardı.tek ders sınavına kalınca gümledi,son atamaları kaçırdım .bir daha da şans yüzüme gülmedi.
yıllar geçti muhasebe memurluğuna atandım .belki yapacağım en son meslektir hayatta.ben konuşmaya da dinlemeye de bayılırım. yeni insanlar ,yeni yüzler,yeni hikayeler hep heyecanlandırır beni.oysa tüm bunların aksine durağan,tekrarı bol zulmü çok  işim  ve mesleğim.
dedim ya azmettim diye.sosyoloji okuyorum bu kez.açıköğretim de olsa amacıma hizmet edecek inşallah.şimdiden 2. sınıfa geçtim. kendimle gurur duyuyorum .basit gelebilir belki bazılarına ancak karnımda bebişimle 8. ayda vizelere girmek hiç ama hiç basit değildi.üstelik doğurana kadar kusan şanslı ?!hamilelerdendim.doğum yaptıktan 3 gün sonra finaller vardı:(sezeryen olmasam kesin onlara da girerdim .kızım 3 aylıkken hepsinden bütünlemlere girdim .yazın o boğucu buram buram ter ve nem kokan sıcağında miniminnacık kzım ve ben ders çalıştık ve başardık.işte bu yüzden  "amaaan açıköğretim mi okuyosun boşver ya  okul mu o "demeyin.bitirince ahh bir bitirince 24 kasımlar şenlik gibi gelecek bana .
İnşallahhhhh.
gözleri ışık saçan yüreği sevgi taşan ,eğitim delisi tüm öğretmenlerimiz,gününüz emeğiniz kutlu olsunnnnnn.

Yorumlar

  1. murat yayınlarını kullanırsanız işiniz çok kolaylaşır. başarılar :)

    YanıtlaSil
  2. ben epey halı altına kaldırmıştım bu duyguyu ama sizin yazınızı okuyunca yine depreşti.canım otuzundan sonra okunup da öğretmen mi olnurmuş deyip çok vazgeçirdi eşim.ben de edebiyata taktım acaba yinemi heveslensem bak şimdi beni gaza getirdin

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yaz şekerim ,ellerin dert görmesin:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biricik Gelinime Mektup

canım gelinim; seni şimdiden özledim.ne kadar şanslısın ki böylesi çatlak,patlak ,yusyuvarlak bir kayınvalide sahibisin.umarım senle tanışıncaya kadar dairesel ölçülerimi keskinleştirmiş oldukça kemiksi bir yapıya kavuşmuş olurum.yok eğer hala üç iks larç bir hal görürsen bünyemde sakın yüzüme vurmayasın zira bu benim barışmaya çalışıp ta bir türlü uzlaşamadığım tek uyuz yanımdır. umarım sarı saçlı ve kahverengi gözlüsündür.eğer değilsen en acilinden röfle yaptırmanı umuyorum.malumun üzere oğlum kendisi çiğ bir sarı oğlan olmasına rağmen saplantı derecesinde sarışın hastası.şükür ki yapay sarışınlığa da prim veriyor.es kaza sarışın olup da bir anda saçını kızıl mızıl yapayım demeyesin.kapının önüne konman an meselesidir.şahsen bu mealde kovulmanın eşiğine gelmiş bir ana olarak,bu sana naçizane bir dost uyarısıdır:))) güzel gelinim;oğlumu sevip aşık olmak gibi bir gaflete düştüğünün farkındayım.ee napalım gönül bu tabi ota da mota da hesabı:)kaşına mı gözüne mi hayran kaldın bilem

KREŞ

Evet ben işe kızımsa kreşe başladı. içimin burukluğu birazdan okuyacaklarınız olmasa kat be kat olurdu eminim.ve ben buruk muruk değilim esasen.iyi bile sayılırım. yıllar önce oğluş 3,5 iken (şimdi 10 yaşında) evimize hem yakın hem o yaşa göre uygun tek kreş vardı.o da şimdi kızımı verdiğim kreş.bina,yer aynı ama sahipleri tamamen değişmiş.bu durum beni rahatsız etse de yine tıpkı oğlumda yaşadığım lokasyon ve yaş sınır aralığı burayı bir daha seçmeme sebep oldu.ve iyi de oldu. gencecik ,çok candan bir öğretmenimiz var.grubundaki çocuklar hep benzer aylarda.20 aylık 18 aylık gibi.toplam 8 çocuk var sanırım. babamız öğretmen olduğu için 15 tatili fırsat bilerek ben işe dönüş yaptım kızımı da yarım günlük süreler halinde kreşe alıştırmaya başladık.bugün 3. gün ve gidişat umduğumdan da güzel . öğretmenimiz  çok hoş bir yöntem seçmiş.bir defterimiz var .her gün çocuğun gelişimi ve o gün yaptıklarıyla ilgli notlar tutuyor.ve yine her gün çocuğun çantasıyla eve gönderiyor.böylece a

Evlilikte Huzur:)

"Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu,  ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca  hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın  günü iyi geç ......memiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca  mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de  benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.  O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı  hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de  fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sorm